GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA NEDİR?

GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA NEDİR?

Devlet memurlarının görevlerini gereği gibi yapmadığı hallerde haklarında disiplin soruşturması açılabilir. Bu konuya ilişkin detaylı açıklamalarımız Devlet Memurlarının Disiplin Sorumluluğu başlıklı incelememizde yer almaktadır.  Disiplin soruşturmasının açılması ya da memur hakkında cezai bir kovuşturma yapılması hallerinde memurun görev başında kalması bazı sakıncalar doğurabilir. Örneğin memur delilleri karartabilir, yok edebilir ya da görevden kaynaklı yetkilerini kullanarak tanıklar üzerinde etki bırakabilir. Bu gibi sebeplerle görevden uzaklaştırma yoluna gidilebilir. Fakat görevden uzaklaştırma tedbiri, yalnızca yürütülen soruşturma ya da kovuşturma nedeniyle suç delillerinin ortadan kaldırılmasını engelleyen bir önlem olmayıp, memurun işlediği ileri sürülen suçun niteliğine göre görevi başında kalmasının sakıncalı olduğu hallerde kamu hizmetinin düzenli ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesini amaçlayan geçici bir tedbirdir.

Belirttiğimiz üzere görevden uzaklaştırmanın, yalnızca yürütülen soruşturma ya da kovuşturma nedeniyle suç delillerinin ortadan kaldırılmasını engelleyen bir önlem değildir.  Memurun işlediği ileri sürülen suçun niteliğine ve yürüttüğü görevin önemine göre, görevi başında kalmasının sakıncalı olduğu kanaatine varılan hallerde, kamu hizmetinin düzenli ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesini ve hizmetten yararlananların güven duygusunun sarsılmasının önüne geçilmesini amaçlayan geçici bir tedbirdir. Tedbirin uygulanması bakımından idareye takdir yetkisi tanınmıştır. Bu takdir yetkisi dolayısıyla, isnat olunan fiilin işlenip işlenmediğinin tespitine gerek bulunmamaktadır. Başka bir deyişle, görev sırasında işlenildiği ileri sürülen fiillere ilişkin ciddi iddiaların bulunması gerekli ve yeterlidir. Buna göre, haklarında kamu hizmetinin yürütülmesini olumsuz şekilde etkileyecek nitelik ve ağırlıkta suçlamalar bulunan kişilerin hizmetin aksamadan yürütülmesi sağlamak amacıyla, haklarındaki iddialar açıklığa kavuşturuluncaya kadar görevden uzaklaştırılması mümkündür. Görevden uzaklaştırma uygulama sonucunda, kamu görevlilerinin akçalı haklarına bazı kısıtlamalar getirilmekte ve çalışmasından yararlanılamamaktadır. Önlemin, kamu görevlilerine maddi ve manevi olumsuz etkileri ile Devlete olan zararını en az düzeyde tutabilmek için, önlemin özenle kullanılması, soruşturmanın ise sağlıklı, ama hızla tamamlanması; ceza kovuşturması sırasındaki uzatmaların da, bu titizlik içinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Görevden uzaklaştırmaya ilişkin düzenlemeler 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 137 vd. Maddelerinde yer almaktadır. Tekrar önemle belirtmek gerekir ki idari tedbirler cezalandırma aracı olamazlar. Bu tedbirler amaca yönelik olarak geçici süreyle uygulanabilirler. Fakat görevden uzaklaştırma ivedilik gerektirdiğinden gerekli hallerde bu tedbire başvurulur.

Danıştay'ın aşağıdaki kararlarında konuya ilişkin detaylı açıklamalara yer verilmiştir:

"657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 137. maddesinde, görevden uzaklaştırma, "Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir." şeklinde tanımlanmış, takip eden maddelerde ise, görevden uzaklaştırmaya ilişkin esas ve usullere yer verilmiştir.

Anılan maddeler bir arada incelendiğinde, görevden uzaklaştırmanın, yalnızca yürütülen soruşturma ya da kovuşturma nedeniyle sup delillerinin ortadan kaldırılmasını engelleyen bir önlem olmadığı, memurun işlediği ileri sürülen supun niteliğine ve yürüttüğü görevin önemine göre, görevi başında kalmasının sakıncalı olduğu kanaatine varılan hallerde , kamu hizmetinin düzenli , sağlıklı bir şekilde yürütülmesini ve hizmetten yararlananların güven duygusunun sarsılmasının önüne geçilmesini amaçlayan geçici bir tedbir olduğu sonucuna varılmaktadır. Aynı maddelerde, delillerin toplanması evresi olan soruşturma süreci sonrasında, kovuşturma sırasında da görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanmasına olanak tanıması, varılan sonucu desteklemektedir. Şüphesiz ki, bu tedbirin uygulanması görevden uzaklaştırılan kişinin suplu olduğu anlamına gelmemektedir." DİDGK 2013/2890 K.

"Görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanması, soruşturma veya kovuşturma konusu olan eylemin, kamu personelinin görevi başında kalmasının kamu hizmeti yönünden sakınca yaratması halinde mümkündür. Bu bağlamda, soruşturma ve kovuşturma konusu eylemlerin niteliği, görevden uzaklaştırma müessesesinin uygulanmasında önem taşımaktadır. 657 sayılı Yasa'nın 140. maddesi uyarınca görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanmasında takdir yetkisine sahip bulunan idarenin bu yetkiyi kullanırken soruşturma ve kovuşturma konusu eylemlerin niteliğini göz önünde bulunduracağı kuşkusuzdur. Zira, görevden uzaklaştırma tedbiri, yalnızca yürütülen soruşturma ya da kovuşturma nedeniyle suç delillerinin ortadan kaldırılmasını engelleyen bir önlem olmayıp, memurun işlediği ileri sürülen suçun niteliğine göre görevi başında kalmasının sakıncalı olduğu hallerde kamu hizmetinin düzenli ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesini amaçlayan geçici bir tedbirdir.

Kanun koyucunun delillerin toplanması evresi olan soruşturma süreci sonrasında kovuşturma sırasında görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanmasına olanak tanıması, bu tedbirin kamu hizmetinin güvenli ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesinin sağlanmasına yönelik bir önlem olduğunu göstermektedir." D5D. 2009/6021 K.

 

GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMAYA YETKİLİ OLANLAR

657 Sayılı Kanun'un 138. Maddesine göre görevden uzaklaştırmaya yetkililer şunlardır:

  1. Atamaya yetkili âmirler;
  2. Bakanlık ve genel müdürlük müfettişleri;
  3. İllerde valiler;
  4. İlçelerde kaymakamlar (İlçe idare şube başkanları hakkında valinin muvafakati şarttır.) Valiler ve kaymakamlar tarafından alınan görevden uzaklaştırma tedbiri, memurun kurumuna derhal bildirilir.

GÖREVDEN UZAKLAŞTIRAN AMİRİN SORUMLULUĞU

Görevden uzaklaştırma tedbiri niteliği itibariyle ağır bir tedbirdir. Dolayısıyla keyfi uygulanması temel hak ve özgürlüklere dokunan sonuçlar doğurur. Bir hukuk devletinde böyle bir keyfiyet tanınamayacağından, tedbiri uygulayacak amirlerin sorumluluğuna ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Kanunun 139. Maddesine göre:

Görevinden uzaklaştırılan devlet memurları hakkında görevden uzaklaştırmayı izleyen 10 iş günü içinde soruşturmaya başlanması şarttır. Memuru görevden uzaklaştırdıktan sonra memur hakkında derhal soruşturmaya başlamıyan, keyfi olarak veya garaz veya kini dolayısiyle bu tasarrufu yaptığı, yaptırılan soruşturma sonunda anlaşılan âmirler, hukukî, malî ve cezaî sorumluluğa tabidirler.

GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILAN MEMURA MAAŞ ÖDENİR Mİ?

Görevden uzaklaştırma idari bir tedbir olup meslekten çıkarma cezası değildir. Dolayısıyla tedbire maruz kalan memurun memurluk statüsü devam etmektedir. Memurluğun devam etmesi ise ölük haklarının korunmasını ve maaş ödemelerinin yapılmaya devam edilmesine sebebiyet verir. Kanunun 141. Maddesine göre:

"Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler. 143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir."

GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA TEDBİRİNİN KALDIRILMASI

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 142. Maddesine göre:

"Soruşturma sonunda disiplin yüzünden memurluktan çıkarma veya cezai bir işlem uygulanmasına lüzum kalmıyan Devlet memurları için alınmış olan görevden uzaklaştırma tedbiri, 138 inci maddedeki yetkililerce (Müfettişler tarafından görevden uzaklaştırılanlar hakkında atamaya yetkili âmirlerce) derhal kaldırılır.

Görevden uzaklaştırma tedbirini kaldırmıyan görevli hakkında 139 uncu madde hükmü uygulanır."

GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILAN MEMURUN TEKRAR BAŞLATILMASI ZORUNLU HALLER

657 sayılı Kanunun 143. Maddesine göre:

Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce:

a) Haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası verilenler;

b) Yargılamanın men'ine veya beraatına karar verilenler;

c) Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar;

ç) Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmıyacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler;

Bu kararların kesinleşmesi üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır.

Bu hallerde memura eksik ödenen maaşları ödenir. Fakat kararın kesinleşmiş olması şarttır. Konuya ilişkin bir Danıştay kararı aşağıdaki gibidir:

"657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun yukarıda anılan 141. maddesinin ikinci fıkrasında, 143. maddede sayılan durumların gerçekleşmesi hâlinde, görevden uzaklaştırılan memurlara, aylıklarının kesilmiş olan üçte birinin ödeneceği ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmının, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirileceği belirtilmiş; 143. maddede ise bu hâller sınırlı olarak sayılmış ve tedbirin kaldırılması hususu, bu hâllerin / kararların kesinleşmesi şartının gerçekleşmesi durumuna bağlanmıştır. Bu durumda, 143. maddede anılan hâller gerçekleşmemiş iken, görevden uzaklaştırma tedbiri sona erdirilerek görevine iade edilen memurlara, aylıklarının kesilmiş olan üçte birinin ödenebilmesi, 143. maddede belirtilen kararların kesinleşmesinden sonra mümkün bulunmaktadır." D2D. 2019/2428 K.

Danıştaya göre göreve iade edilen memurun ödenmeyen maaşlarına faiz işletilemez:

"Dava; hastanede mutemet olarak görev yapmakta iken görevden uzaklaştırıldığı ve göreve başladığı tarihler arasında maaşından 1/3 oranında yapılan kesinti tutarının eksik ödenen unsurlarının ödenmesi yolunda yapmış olduğu başvurunun reddine işlemin iptali istemine ilişkindir. Yasal kurallarında belli koşulların gerçekleşmesi halinde ilgilinin 1/3 oranında maaşlarının ödeneceği göngörülmüş olup, bu miktara faiz ödenmesini gerektiren bir kural bulunmamaktadır. Bu durumda, görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılarak göreve iade edilmesi durumunda yapılacak ödemelere faiz işletilemeyeceği hususu göz önünde bulundurulduğunda bu döneme dair olarak ödenen miktara faiz uygulanması yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Yukarıda ceza kovuşturması sonrasında beraat kararı halinde memurun görevine dönebileceği belirtilmiştir. Son fıkrada ise memurluğa engel olmayacak bir ceza alıp ta cezası ertelenenelerin de göreve iade edileceği düzenlenmiştir. Hakkında HAGB kararı verilen memurların da göreve iadesi mümkündür."

Görevden uzaklaştırılan memur kural olarak eski görev yerine iade edilir. Aşağıdaki Danıştay kararında konu hakkında açıklamalar yapılmıştır:

"Görevden uzaklaştırılması nedeniyle hizmetinden yararlanılamayan memurun sunduğu hizmetin, hizmet gereklerinin zorunlu kılmadığı durumlarda sözü edilen yasanın 86. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir." hükmü uyarınca yerine bir vekil atanmak suretiyle ifa edilmesi olanaklıdır. Yasa koyucu bu şekilde, ilgilinin görevden uzaklaştırılması nedeniyle verilen hizmetin aksamaması için idareye bir olanak tanımış bulunmaktadır.

Bu duruma ve belirtilen yasal düzenlemeye göre, görevden uzaklaştırılan davacının verdiği hizmete duyulan gereksinimin, 657 sayılı Yasanın yukarıda anılan 86. maddesinin 1. fıkrasının tanıdığı yetki kullanılarak vekil ataması suretiyle karşılanması olanaklı olup, hakkındaki görevden uzaklaştırma önlemi kaldırıldığı takdirde davacının göreve dönmesine engel bir durum bulunmaz ise, kural olarak eski görevine ve görev yerine iade edilmesi gerekli bulunduğundan, davalı idarece yeterli hukuki neden gösterilmeksizin davacının naklen atanmasında hukuka uyarlık ve söz konusu naklen atama işleminin iptali yolundaki kararda sonuç itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir." D5D. 1993/609 K.

GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA SÜRESİ

Görevden uzaklaştırma; bir disiplin kovuşturması icabından olduğu takdirde en çok 3 ay devam edebilir. Bu süre sonunda hakkında bir karar verilmediği takdirde memur görevine başlatılır.

Bir ceza kovuşturması icabından olduğu takdirde görevinden uzaklaştırmaya yetkili âmir (Müfettişlerin görevinden uzaklaştırdıkları memurlar hakkında atamaya yetkili âmir) ilgilinin durumunu her iki ayda bir inceliyerek görevine dönüp dönmemesi hakkında bir karar verir ve ilgiliye de yazı ile tebliğ eder.

Hakkında ceza kovuşturması açılmamış memurun görevden alınması mümkün değildir.

GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA TEDBİRİNE KARŞI İPTAL DAVASI

İdari bir işlem olan açığa alma kararına karşı idare mahkemelerinde iptal davası açılabilir. Dava açma süresi kararın tebliğinden itibaren 60 gündür.

Dava açılırken görevden uzaklaştırma kararının yürütmesinin durdurulması istenebilir. Şayet yürütmeyi durdurma kararı verilirse işlem hiç yapılmamış gibi memur görevine devam eder.