CİNSEL TACİZ SUÇU

CİNSEL TACİZ SUÇU

Cinsel taciz bir kimsenin cinselliğine rızası dışında yöneltilmiş rahatız edici söz, davranış, ya da hareketleri ifade eder. Cinsel taciz suçunu cinsel saldırı suçundan ayırmak için temas kriterine bakılır. Cinsel taciz suçundan söz edebilmek için cinsel amaçlı rahatsız edici davranışların temas olmadan gerçekleştirilmesi gerekir. Şayet fail mağdura temas edecek olursa cinsel saldırı suçunu işlemiş olur. 

Cinsel taciz suçu TCK’nın 105. Maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre suç bir kimseyi cinsel amaçlı taciz etmek suretiyle işlenir. İlgili maddenin gerekçesinde cinsel taciz eylemi “Kişinin vücut dokunulmazlığının ihlâli niteliği taşımayan cinsel davranışlarla gerçekleştirilebilir. Cinsel taciz, cinsel yönden, ahlâk temizliğine aykırı olarak mağdurun rahatsız edilmesinden ibarettir.” Şeklinde tanımlanmıştır. 

TCK’nın kişilere karşı işlenen suçlar içerisinde ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar başlığı altında düzenlenen cinsel taciz suçuyla korunan hukuki değer, kişinin cinsel dokunulmazlığı ve bütünlüğüdür. Kanun koyucu cinselliğe yönelik her rıza dışı ve rahatsız edici eylemi cezalandırma fikri ile fiili yaptırıma bağlamıştır.

CİNSEL TACİZ SUÇUNDA FAİL VE MAĞDUR

Cinsel taciz suçunun faili ve mağduru herkes olabilir. Cinsiyet bakımından bir ayrım yoktur. Suçun aynı cinsiyetteki kişiler arasında da işlenebilmesi mümkündür. Cinsel taciz suçu çocuklara karşı da işlenebilen bir suç tipidir. Fakat çocuklara karşı işlenen cinsel taciz suçlarında ceza ağırlaştırılmıştır. 

Cinsel taciz suçunun eşe karşı işlenmesi de mümkündür.

CİNSEL TACİZ SUÇUNDA KAST

Suçun manevi unsurunu kast oluşturur. Fakat madde metninde cinsel amaçlı taciz ifadesi kullanılmıştır. Metinden anlaşılan rahatsız edici davranışların cinsel amaçlı olması gerektiğidir. Bu haliyle kanun koyucunun özel kast aradığı sonucuna ulaşılmaktadır. Her somut olayda bu özel kastın var olup olmadığı hakim tarafından araştırılır.

CİNSEL TACİZ SUÇU NASIL İŞLENİR?

Cinsel taciz suçunun maddi unsurunu cinsel taciz oluşturur. Cinsel taciz suçunun varlığından söz edebilmek için failin cinsel tatmin amacıyla bir takım davranışlarda bulunması gerekir. Yukarıda da belirttiğimiz üzere bu davranışların temas boyutuna varmaması gerekir. Yani temas boyutuna varmamakla mağduru rahatsız edici her türlü cinsel davranış cinsel taciz kabul edilir. Cinsel taciz suçunun oluşması için tacizin mağduru rahatsız etmesi yeterlidir.

Suçun oluşması açısından bir diğer kriter ise cinsel tacizin belirli bir kişiye yöneltilmiş olmasıdır. Şayet davranışın yöneltildiği kişi ya da kişiler belirli değilse suç oluşmayacaktır.Uygulamada sıklıkla cinsel taciz suçunun şu şekillerde işlendiği görülmektedir; 

-Telefon yoluyla, 

-Mağdurun görüp duyabileceği ses ya da hareketlerle, (öpücük atma, el hareketi yapma vs.) 

-Sosyal medya ağlarında yorum yapmak ya da mesaj göndermek suretiyle, 

-Mektup gönderme yoluyla, 

Yine uygulamada karşılaşılan ve mahkumiyetle sonuçlanan bir takım durumlardan örnek vermek gerekirse; 

Telefonla sık sık arama, öpücük atma, ısrarlı bir şekilde arkadaşlık teklifinde bulunma, cinsel anlamda hareketlerde bulunma, laf atma, internet üzerinden mesaj atma, cinsel organını gösterme, cinsel ilişki teklif etme gibi eylemlerle suçun işlendiği sonucuna varılmıştır. 

Nitekim Yargıtay bir kararında; 

“Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğünde taciz; "tedirgin etme, rahatsız etme veya sıkıntı verme" şeklinde tanımlanmıştır. 

Maddenin gerekçesinde de; "mağdurun cinsel yönden ahlâk temizliğine aykırı olarak rahatsız edilmesi" biçiminde ifade edilen cinsel tacizin ne tür bir davranışla işlenebileceği hususunda kanunda açıklık bulunmamakla birlikte, öğreti ve yargısal kararlarda bu suçun; mağduru hedef almış, vücut dokunulmazlığı ihlal edilmeksizin ancak cinselliğine yönelen söz söyleme, mesaj ya da mektup gönderme, el hareketi yapma, öpücük atma, cinsel ilişki teklif etme, cinsel organını gösterme gibi eylemlerle gerçekleştirilebileceği kabul edilmektedir.” Şeklinde belirtmiştir. 

Yine aynı kararda “Cinsel taciz suçunun maddi unsuru, bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz etmektir. Suçun manevi unsuru ise kast olup, failin cinsel amaç gütmesi, başka bir ifadeyle cinsel arzu ve isteklerini tatmin maksadıyla hareket etmesi gerekmektedir. Eylemin cinsel amaçla işlenip işlenmediği ya da hangi fiilin cinsel taciz suçunu oluşturacağı somut olayın özelliklerine göre hâkim tarafından takdir edilecektir. Nitekim yargısal kararlarda; pencereye tırmanarak "seni kaçıracağım, beni içeri al, içeri gireceğim" demek, mağdura karşı çiçek koklamak, telefonla kısa aralıklarla arayıp; "evinin önündeyim, dışarı çık, seni maddi ve manevi tatmin edeceğim," "seni seviyorum, evlenmek istiyorum," mağdurun yüzüne; "seni ve aileni tanıyorum, arabaya bin, gideceğin yere bırakayım, sana kötülük yapmam" şeklinde sözler söylemek, "konuşmak ister misin, numarayı çaldır, istemezsen kimsenin haberi olmaz" içerikli mesajlar göndermek cinsel taciz olarak kabul edilmiştir.” ifadeleri yer almaktadır.

CİNSEL TACİZ İSPATI

Cinsel taciz suçu işlenişi itibariyle ispatı en zor suçlardan birini oluşturur. Suç teşkil eden eylemler genellikle iki kişi arasında gerçekleşmektedir. Bu yönüyle tanıkla ispatı oldukça zordur. Bunun yanında her olayda kamera görüntüsü vs. görsel araçlar da bulunmaz.

Tüm bu zorluklar, suçun cezasız kalmaması açısından bazı kriterler geliştirilmesi sonucunu doğurmuştur. Öncelikle Yargıtay bazı durumlarda bir kimsenin kendi iffetine iftira atmayacağı görüşünü benimsemiştir. Böylece mağdurun tacize uğradığı yönündeki beyanları delil kabul edilmiştir. Fakat bu görüş suiistimale oldukça açıktır. İşte bu nedenle tacize uğradığını iddia eden kişi ile tacizde bulunduğu söylenen kişi hakkında bazı araştırmalar yapılır. 

Öncelikle taciz edildiğini söyleyen kişinin kendisine iftira atıp atmadığının araştırması yapılır. Bu araştırma iftira atmaya sebep verebilecek bir durumun varlığının araştırılmasından ibarettir. Kişinin kendisine iftira atmak için bir sebebi bulunmuyorsa beyanlarına itibar edilir. Yargıtay'a göre küçük yerleşim yerinde yaşayan kadınların kendilerine böyle bir iftira atmayacakları kabul edilmektedir. Çünkü yaşadığı yerin özellikleri kişinin bu durum nedeniyle zorluk yaşamasına müsait kabul edilir. Bunun dışında daha büyük şehirlerde yaşayan kişiler bakımından mağdur beyanları tek başına delil olarak değerlendirilmemiştir.

Mağdurun beyanlarının tutarsız olmaması gerekir. Nitekim konuya ilişkin yerleşik içtihatlarda beyanlar arasındaki çelişki şüphe olarak değerlendirilmiş ve sanığın beraatine karar verilmiştir. 

Araştırılması gereken bir başka durum ise sanık ile mağdur arasında herhangi bir husumetin var olup olmadığı hususudur. Sanık ile mağdur birbirilerini daha önceden tanıyor ve aralarında bir husumetin var olduğu biliniyorsa böylesi durumlarda mağdur beyanları suçun ispatı açısından tek başına yeterli kabul edilemez.

Mağdurun sanığı daha önceden tanımıyor oluşu mağdurun beyanlarına itibar edilmesine sebebiyet verecektir. 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015 tarihli bir kararında “Kendi şeref ve namusunu ilgilendiren bir konuda sanığa iftira atması için geçerli bir sebep bulunmayan katılanın, aşamalarda birbiriyle uyum gösteren samimi, ısrarlı ve herhangi bir tereddüde mahal bırakmayan beyanı, göz önüne alındığında, sanığın telefonda, “seninle olmak istiyorum, rızanla gel bana, istersen seni kaçırırım, rızanla olmazsa eşine söylerim evliliğin yıkılır” şeklinde cümleler kullanmak suretiyle katılana karşı cinsel taciz suçunu işlediğinin sabit olduğunun kabulü gerekmektedir.” şeklindeki ifadelerle yukarıda saydığımız kriterlere göre hüküm kurulması gerektiğini belirtmiştir.

CİNSEL TACİZ SUÇUNUN CEZASI

TCK’nın 105/1. Maddesine göre cinsel taciz suçunun cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası olarak belirlenmiştir. Mağdurun çocuk olması durumunda fail 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

TCK bazı hallerde cinsel taciz suçundan dolayı sanığa verilecek cezanın artırılması gerektiğini düzenlemiştir. Aşağıda saydığımız hallerde suçun işlenmesi kolaylaşacağından cezanın artırılması öngörülmüştür. Suçun işlenişinde kolaylık sağlayan ve cezanın artırılarak uygulanacağı halleri kanun; 

1- Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, 

2- Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından, 

3- Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, 

4- Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, 

5- Teşhir suretiyle, 

Olarak sayılmıştır. 

Yukarıdaki şartların varlığı halinde faile verilecek ceza yarı oranında artırılır. 

Ayrıca cinsel taciz eylemi nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan ya da ailesinden ayrılmak zorunda kalırsa faile verilecek ceza 1 yıldan az olamaz.

CİNSEL TACİZ SUÇU ŞİKAYET

Yetişkinlere karşı işlenen basit cinsel taciz suçunun soruşturması ve kovuşturması şikayete tabidir. Şikayet süresi altı aydır. 

Cinsel taciz suçunun çocuğa karşı işlenmesi halinde şikayet aranmaz. 

Cinsel taciz suçunun nitelikli halleri de re’sen takip edilir. Şikayet aranmaz.

CİNSEL TACİZ ZİNCİRLEME SUÇ

Cinsel taciz suçunun zincirleme şekilde işlenmesi mümkündür. Suçun değişik zamanlarda aynı kişiye ya da aynı hareketle birden fazla kişiye karşı işlenmesi halinde faile verilecek ceza artırılır. 

Nitekim Yargıtay bir kararında “Uyuşmazlık, sanığa yüklenen cinsel taciz suçunun sabit olup olmadığı ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkindir. Suç tarihinde Ağır Ceza Mahkemesi başkanı olan sanığın, aynı mahkemede yazı işleri müdürü olarak görev yapan mağdureye yönelik olarak değişik zamanlarda, "müdürüm sen yorgunsun, otur uyu, ben seni izlerim, burada kimse seni rahatsız edemez", "küpen çok güzelmiş", "bu kolye sana çok yakışmış", "dün taktığın küpeyi bugün takmamışsın", "müdürüm yorgun gibisin otur dinlen", "müdürümün bana kahve yapmasını istiyorum", "kahve sadece burada mı içilir" şeklinde mağdureyi hedef alan ve cinsel yönden rahatsız edici mahiyette sözler söylediğinin anlaşılması karşısında, sanığın suç tarihi itibarıyla hiyerarşiden kaynaklanan nüfuz kötüye kullanmak ve aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle zincirleme şekilde cinsel taciz suçunu işlediğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.” Şeklinde hüküm kurmuştur.

CİNSEL TACİZ SUÇU GÖREVLİ MAHKEME

Cinsel taciz suçunun yargılaması Asliye Ceza Mahkemelerince yapılır. 

Dava zamanaşımı 8 yıldır. 

Cinsel taciz suçundan dolayı verilecek ceza 2 yıl veya daha az olacak şekilde takdir edilirse sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) hükümleri uygulanabilir.

CİNSEL TACİZ SUÇU YÜZ KIZARTICI SUÇ MUDUR?

Yüz kızartıcı suç kavramı Anayasa ve bazı özel kanunlarda düzenlenmiştir. TCK’da böyle bir ayrım bulunmamaktadır. Yüz kızartıcı suç bazı mesleklere ve görevlere alımlarda sonuç doğurur. Bu nedenle bazı kanunlarda sayılan suçlardan mahkum olanlar bazı görevlere getirilemez.

Cinsel taciz suçu hiçbir özel kanunda yüz kızartıcı suç olarak tanımlanmamıştır. Bu nedenle cinsel taciz suçunun failinin işlediği suç nedeniyle herhangi bir mesleğe alınmaması söz konusu olmayacaktır. Olması durumunda dava yoluna gidilmelidir.