ELKOYMA KARARI

ELKOYMA KARARI

Elkoyma Nedir? 

Ceza muhakemesinde yer alan koruma tedbirlerinden birini oluşturan elkoyma tedbiri hakkında CMK’nın 123 vd. maddelerinde hükümler yer almaktadır. Buna karşın elkoymanın kanuni tanımlaması yapılmamıştır. TDK’nın Türkçe sözlüğünde elkoymanın kelime anlamı mülkiyet konusu olan bir mal ya da hakkın devlet tarafından zorla alınması olarak belirtilmiştir. Adli ve Önleme Araması Yönetmeliği ise elkoymayı; “Suçun veya tehlikelerin önlenmesi amacıyla veya suçun delili olabileceği veya müsadereye tâbi olduğu için, bir eşya üzerinde, rızası olmamasına rağmen, zilyedin tasarruf yetkisinin kaldırılması işlemi” olarak tanımlamıştır. İlgili hükümlerden hareketle elkoymayı müsadereye tabi veya ispata yarayan eşyanın adliyenin el altına alınması olarak tanımlamak mümkündür. Zira CMK’nın 123. Maddesinde de “İspat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri, muhafaza altına alınır.” Şeklinde hüküm mevcuttur. 

Elkoymanın bir koruma tedbiri olması bazı özellikler göstermesi gerektiğini işaret eder. Buradan hareketle elkoyma tedbiri diğer koruma tedbirleri gibi vasıta olma özelliği gösterir ve geçicidir. Tedbirin uygulanabilmesi için görünüşte haklılık bulunmalıdır ki bu durumu şüphe başlığı altında inceleyeceğiz. Ceza muhakemesinde yer alan tüm koruma tedbirlerinin belki de en önemli özelliğini ölçülülük ilkesinin gözetilmesi oluşturur. Elkoyma kararı ancak ölçülülük ilkesine riayet edilerek uygulanabilir. 

Elkoyma ve Müsadere Farkı 

Elkoyma tedbiri ile müsadere kurumu türleri bakımından farklı tedbirlerdir. Elkoyma tedbiri koruma tedbirlerinin bir türünü oluştururken müsadere bir tür güvenlik tedbiridir. Müsadere kurumuna ilişkin açıklamalarımız Müsadere Nedir? Başlıklı incelememizde yer almaktadır. Burada farklılıklara yüzeysel olarak değinmekle yetineceğiz. Müsadere kurumu elkoyma tedbirinden farklı olarak mülkiyeti sona erdirir. İki tedbir arasındaki son fark ise uygulanma bakımından gündeme gelir. Müsadere kurumunun uygulanması bir suçun varlığına bağlı değilken elkoyma tedbirinin uygulanabilmesi için suç şüphesinin mevcudiyeti aranır. 

Elkoyma Çeşitleri 

Ceza Muhakemesi Kanunu CMUK’a oranla elkoyma tedbirinin kapsamını genişletmiştir. CMK’ya göre elkoyma tedbirinin çeşitleri şunlardır: 

1-Basit Elkoyma (CMK m.123) 

2-Taşınmazlara, Hak ve Alacaklara Elkoyma (CMK m.128) 

3-Postada Elkoyma (CMK m.129) 

4-Şirket Yönetimi İçin Kayyım Tayini (CMK m.133) 

5-Bilgisayarlarda ve Bilgisayar Program ve Kütüklerinde Elkoyma (CMK m.134) 

6-Kaçaklara İlişkin Elkoyma (CMK m.248) 

Aşağıda 5 ve 6. madde dışında tüm türler hakkında açıklamalara yer verilecektir.

ELKOYMANIN AMAÇLARI

Basit elkoyma CMK’nın 123. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; ispat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri, muhafaza altına alınır. 

Kanun maddesinden anlaşılacağı üzere basit elkoymanın kapsamını ispat aracı olarak yararlı görülen malvarlığı değerleri ile eşya veya kazanç müsaderesinin konusu olan malvarlığı değerleri oluşturur. Öncelikle belirtmek gerekir ki elkoymanın tedbirinin amacı muhakemenin sağlıklı şekilde ilerlemesini ve muhakeme sonucu verilecek hükmün uygulanmasının sağlamaktır. Buradan hareketle anayasada düzenlenen temel hak ve hürriyetlere gerçekleştirilecek müdahalelerin yasal sınırları belirlenmiştir. O halde elkoyma kararı ancak bu amaçlara hizmet ettiği takdirde hukuka uygun olacaktır. 

Bir ispat vasıtasının adliyenin eli altında bulundurulmaması halinin yargılamanın sıhhatini etkileyeceği muhakkaktır. Örneğin birden çok failin yargılandığı bir yaralama suçunda silahın kim tarafından ateşlendiği ancak belirli incelemeler sonucu belirlenebilir. Böylesi durumlarda silahın adliyenin eli altında bulundurulması yargılamanın sağlıklı yürütülmesi amacına hizmet edeceğinden gerekli ve yararlıdır. Yine bu örnek aynı zamanda ispat aracı olarak yararlı görülen bir malvarlığı değerine elkoymaya da uygulanabilir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. 

Yukarıda elkoyma ve müsadere tedbirlerinin birbirinden farklı tedbirler olduğunu belirtmiştik. Eşya veya kazanç müsaderesinin konusu olan malvarlığı değerlerine elkoyma müsadere kurumunun işletilmesine yardımcı olacaktır. Zira zamanında elkonulmayan müsadere tabi eşya ya da malvarlığı değerinin daha sonra müsadere edilmesi imkânsız hale gelebilecektir. Önemle belirtmek gerekir ki eşyanın yanında kazançlar hakkında da elkoyma kararı verilir. Buradaki kazanç kavramı Suç Eşyası Yönetmeliği’nde yer alan tanımlama kapsamında düşünülmelidir. O halde elkoyma tedbirinin uygulanabileceği kazanç kavramı; suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddî menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan yahut bunların karşılığını oluşturan ekonomik malvarlığı değerlerini, ifade eder. Yukarıda belirttiğimiz üzere elkoymanın ikinci amacı olan muhakeme sonucunda verilecek hükmün uygulanmasını sağlamaktır.

ELKOYMA ŞARTLARI

Elkoyma tedbiri ile bireylerin anayasal güvence altındaki haklarının zedeleneceği aşikardır. Bu sebeple tedbirin uygulanabilmesi çeşitli şartlara bağlanmıştır. Anayasada genel olarak sayılan şartların yanında CMK ile elkoyma tedbirinin uygulanma koşulları çerçevelendirilmiştir. CMK’da yer alan elkoyma şartlarını şöyle saymak mümkündür: 

a-Şüphenin Bulunması 

Elkoyma tedbirinin uygulanabilmesinin ilk şartı şüphenin varlığıdır. Yukarıda da belirttiğimiz üzere bu nokta aynı zamanda müsadere ve elkoyma tedbirinin farkını ortaya koymaktadır. Esasında CMK’da düzenlenen bütün koruma tedbirleri açısından suç şüphesinin bulunması gerekir. Fakat şüphe bakımından aranan yoğunluk oranları değişkenlik göstermektedir. Örneğin tutuklama tedbirinin uygulanabilmesi için kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığı gerekir. 

Basit elkoyma tedbiri bakımından suç şüphesinin derecelendirilmediği görülecektir. Dolayısıyla konu öğretide tartışmalara sebebiyet vermiştir. Bir görüşe göre tedbirin uygulanması için basit şüphe yeterli iken diğer bir görüş makul şüphenin varlığını aramaktadır. Bizde ikinci görüşe katılmakla anayasal güvence altındaki birçok hakka dokunan bu tedbirin ancak makul şüphenin varlığı halinde uygulanabileceği kanaatindeyiz. Makul şüphe ile ilgili Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 6. Maddesinde şu hükümler yer alır: 

“Makul şüphe, hayatın akışına göre somut olaylar karşısında genellikle duyulan şüphedir. 

Makul şüphe, aramanın yapılacağı zaman, yer ve ilgili kişinin veya onunla birlikte olanların davranış tutum ve biçimleri, kolluk memurunun taşındığından şüphe ettiği eşyanın niteliği gibi sebepler göz önünde tutularak belirlenir. 

Makul şüphede, ihbar veya şikâyeti destekleyen emarelerin var olması gerekir. 

Belirtilen konularda şüphenin somut olgulara dayanması şarttır.” 

Elkoymanın diğer çeşitleri bakımından farklı şüphe türleri belirlenmiştir. İlgili başlıklar altında gerekli açıklamalar yapılmıştır. Burada sadece basit elkoyma tedbirine ilişkin açıklamalar yapılmıştır. 

b-El Konulacak Bir Eşyanın Bulunması 

Tedbirin uygulanması için öncelikle elkonulacak bir eşya bulunmalıdır. Fakat yukarıda belirttiğimiz üzere sadece eşya ile sınırlı düşünmek hatalı olacaktır. Kazançlar da elkoyma tedbiri kapsamında kalmaktadır. 

İspat aracı olarak yararlı görülen malvarlığı değerleri ve eşya veya kazanç müsaderesine konu olabilecek malvarlığı değerlerine elkonulabilir. 

Rüşvet olarak alınan ya da verilen para gibi değerlerin yanında suçta kullanılan silah gibi eşyalar hakkında elkoyma kararı verilebilir. 

c-Elkoymanın Uygulanacağı Kişi 

Elkoyma tedbiri gerçek kişilerin yanında tüzel kişiler hakkında da uygulanabilen bir koruma tedbiridir. 

d-Hangi Suçlarda Elkoyma Kararı Verilebilir? 

Basit elkoyma kararı için herhangi bir suç tipi belirlenmiş değildir. Her suç bakımından bu tedbir uygulanabilir. Elkoymanın diğer türleri açısından bazı suç tipleri ile sınırlandırma yoluna gidilmiştir. Her başlık altında suç tiplerine ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

ELKOYMA YASAĞI

Yukarıda elkoymanın konusu olabilecek malvarlığı değerlerini açıklamaya çalışmıştık. Bunun yanında bazı durumlarda elkoyma yasağı gündeme gelecektir. 

a-Elkonulamayacak Mektup ve Belgeler 

CMK’nın 126. Maddesine göre; şüpheli veya sanık ile 45 ve 46’ncı maddelere göre tanıklıktan çekinebilecek kimseler arasındaki mektuplara ve belgelere; bu kimselerin nezdinde bulundukça elkonulamaz. 

Hükümde nemo tenetur ilkesi vurgulanmıştır. Bilindiği üzere hiç kimse kendisini veya yakınlarını suçlayıcı beyanlarda bulunmaya zorlanamaz. Bu itibarla elkoyma bakımından da böyle bir düzenlemeye gidilmiştir. 

Elkonulamayacak mektup ve belgeler ancak maddede sayılan kişilerin elinde bulunduğu sürece elkonulamayacaktır. Bunun dışında ele geçirilen mektup ve belgelere elkonulabilir. Örneğin üçüncü kişide bulunan şüpheli ve yakını arasındaki mektuplara elkonulabilir. 

Mektup ve belge kavramını da geniş düşünmek gerekir. Kişiler arasındaki mail, mesaj gibi elektronik yazışmalar da yasak kapsamında sayılır. 

 b-İçeriği Devlet Sırrı Niteliğindeki Belgeler 

CMK’nın 125. Maddesine göre: 

  1. Bir suç olgusuna ilişkin bilgileri içeren belgeler, Devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamaz. 
  2. Devlet sırrı niteliğindeki bilgileri içeren belgeler, ancak mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından incelenebilir. Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler, hâkim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydettirilir. 
  3. Bu madde hükmü, hapis cezasının alt sınırı beş yıl veya daha fazla olan suçlarla ilgili olarak uygulanır.

ELKOYMA KARARI KİM TARAFINDAN VERİLİR?

Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri, elkoyma işlemini gerçekleştirebilir. 

Kolluk görevlisinin açık kimliği, elkoyma işlemine ilişkin tutanağa geçirilir. 

Hâkim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işlemi, yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını elkoymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde elkoyma kendiliğinden kalkar. 

Zilyetliğinde bulunan eşya veya diğer malvarlığı değerlerine elkonulan kimse, hâkimden her zaman bu konuda bir karar verilmesini isteyebilir. 

Askerî mahallerde yapılacak elkoyma işlemi, Cumhuriyet savcısının nezaretinde askerî makamların katılımıyla adlî kolluk görevlileri tarafından yerine getirilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle de askerî makamların katılımıyla adlî kolluk görevlileri tarafından elkoyma işlemi yapılabilir. (CMK m.127) 

Basit elkoyma kararı verme yetkisi hâkime aittir. Fakat gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısı ve ona ulaşılamayan hallerde kolluk emirinin yazılı emri gerekir. Aşağıda açıklayacağımız üzere taşınmaz, hak ve alacaklara elkoymada karar sadece hâkim tarafından verilir. 

Kararın hâkim tarafından verilmediği hallerde hâkim onayına ihtiyaç duyulur. Burada önemli bir hususa değinmek gerekir. Yargıtay uygulamasına göre taşıması başlı başına suç oluşturan eşyalar bakımından hâkim onayı gerekmemektedir. Örnek bir karar aşağıdaki gibidir: 

“Bulundurulması ve taşınması başlı başına suç oluşturan bir maddeye kolluk görevlileri tarafından elkonabilmesi için hâkim veya Cumhuriyet savcısının ya da kolluk amirinin kararına gerek yoktur. Aynı şekilde, hâkim kararı olmaksızın bu tür bir maddeye elkonulması işleminin hâkim tarafından onaylanması da gerekli değildir. CMK'nın 123 ve 127.maddeleri uyarınca elkoyma ve elkoymanın onaylanması için karar alınması zorunluluğu; bulundurulması ve taşınması başlı başına suç oluşturan maddelerin dışında kalıp, delil niteliğindeki ya da suçta kullanılan veya suçun işlenmesinden elde edilen eşya ve diğer değerler için geçerlidir. Bu durumlar karşısında, Sulh Ceza Hakimliği’nce "sanığın üzerinde yapılan arama sonucu ele geçirilen, bulundurulması ve taşınması başlı başına suç oluşturan esrara elkonulması ya da elkonulmasının onaylanması için hâkim kararına gerek olmadığına" karar verilmesi gerekirken, "yasal süre içinde talepte bulunulmadığı" gerekçesiyle "elkoyma işleminin onaylanması talebinin reddine" karar verilmesi isabetsizdir” Y10. CD. 2016/669 K. 

Başka bir kararda aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur: 

“Uyuşturucu madde ele geçirmek için yapılan aramada suça konu kültür varlığı bulunduğunda, bunların koruma altına alınarak derhal Cumhuriyet savcısına bilgi verilmesi ve elkoyma işleminin gerçekleştirilebilmesi için Cumhuriyet savcısından yazılı emir istenmesi, ardından hakim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işleminin yirmi dört saat içinde görevli hakimin onayına sunulması gerektiği, ancak, somut olayda bunların hiçbirinin yapılmadığı ve kültür varlıklarına yönelik elkoymanın hakim onayına sunulmadığı, dolayısıyla yapılan elkoyma hukuka uygun olmadığından, elde edilen delillerin hükme esas alınmasının da mümkün bulunmadığı, sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartının, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte hukuka uygun olarak elde edilmiş delillerle ispat edilebilmesi olduğu, bu itibarla, hukuka uygun olmayan elkoyma işlemi sonucunda ele geçen delillerin hükme esas alınamayacağı anlaşılmakla; atılı suçtan sanığın beraatine ve dosyada yalnızca davanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğü bilirkişileri tarafından düzenlenen rapor bulunmakla; suça konu eşyanın 2863 Sayılı Kanun kapsamında kalıp kalmadığının tespiti için bağımsız bilirkişi raporu aldırılarak, anılan yasa kapsamında kalması durumunda suça konu kültür varlığının, 2863 Sayılı Kanun'un 75. maddesi uyarınca müzeye teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.” Y12. CD. 2019/7862 K. 

Elkoymanın Mağdura Bildirilmesi 

CMK’nın 127/5. Maddesine göre; elkoyma işlemi, suçtan zarar gören mağdura gecikmeksizin bildirilir. 

Elkoyma İşleminin Yapılması 

1.İspat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri, muhafaza altına alınır. Yanında bulunduran kişinin rızasıyla teslim etmediği bu tür eşyaya elkonulabilir. 

2.Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hâllerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile elkoyma işlemini yapan kolluk görevlilerince, suç eşyasına elkonulduğuna dair bir tutanak düzenlenir. 

3.Elkoyma tutanağına; elkonulan eşyanın cinsi, miktarı, üzerindeki işaret, yazı ve numaraları, tür, marka, model ve ölçü gibi benzerlerinden ayırt etmeye elverişli bütün nitelikleri, takdir ettirilen değeri, hangi suçtan dolayı kimden, nereden ve ne suretle alınmış olduğu, soruşturma evrakı numarası, hazır olan mağdur, suçtan zarar gören, şüpheli veya sanık ile bunların vekil ya da müdafiinin, bilirkişi ve tanıklar ile huzurda bulunan diğer kişilerin ve elkoyma işlemini yapan kolluk görevlilerinin açık kimlikleri, işlemin yeri, tarihi ve saati yazılır; ilgililerin imzası, imza bilmeyenlerin parmak izi alınır; okuma ve yazma bilen şahısların ad, soyadı ve adresleri kendi el yazıları ile yazdırılır, bu şekilde düzenlenen tutanak, soruşturma evrakına eklenir. 

4.Elkonulan eşya, fiziksel özelliklerine uygun şekilde tasnifi yapılarak naylon torba, bez torba, zarf, şişe, kavanoz veya madeni kutu gibi temiz bir yere yerleştirilir, ambalaj içine konulur ve dikişsiz ya da içten makine dikişli torba, yekpare bez, sandık, zarf veya kutulara yerleştirilir. Bu şekilde ambalajlandıktan sonra, ambalajın ebadına, delillerin mahiyetine göre, tel, sicim, ip veya uygun görülen benzerleri ile bağlanıp açıldığında yeniden kullanılamayacak derecede bozulan ve açıldığı belli olan mühür bandı, kurşun veya mum ile mühürlenir; ayrıca, suç eşyasına bağlanan etiket üzerine eşyanın cinsi, miktarı, kimden alındığı ve soruşturma evrakının numarası yazılmak suretiyle Cumhuriyet başsavcılığına tevdi edilir. 

5.Hâkim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işlemi yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını elkoymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde elkoyma kendiliğinden kalkar. Elkonulan eşyanın bu süre içerisinde muhafazası için gerekli tedbirler, Cumhuriyet başsavcılığınca alınır. 

6.Elkoyma işlemi, suçtan zarar gören mağdura Cumhuriyet başsavcılığınca gecikmeksizin bildirilir. 

7.Elkonulan eşyanın teslim alınmasına dair işlemler Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda emanet memurunca yerine getirilir. Bulunmadığı takdirde Cumhuriyet başsavcılığınca görevlendirilecek personel tarafından tutanakla teslim alınarak en kısa zamanda emanet bürosuna teslim edilir. 

8.(Elkoyma tutanağındaki bilgilerin doğruluğundan tereddüt edilir ise teslim alan görevli veya emanet memuru eşyayı getiren ile birlikte suç eşyasına ve delil özelliğine zarar vermeyecek şekilde mührü sökerek veya ambalajı açarak eşyayı inceleyip, bu hususu tutanakla tespit edip, mutabakat sağlandıktan sonra yeniden mühürler. 

9.Zilyetliğinde bulunan eşya veya diğer malvarlığı değerlerine elkonulan kimse, hâkimden her zaman elkoymanın kaldırılması konusunda bir karar verilmesini isteyebilir. 

10.Cumhuriyet savcıları tarafından bizzat yapılan soruşturma kapsamında elkoyma işlemi gerçekleştirildiğinde veya kovuşturma aşamasında tevdi edilen suç eşyası bakımından da yukarıdaki işlemler aynen yerine getirilir. (Suç Eşyası Yönetmeliği m. 5)

ELKONULAN EŞYANIN MUHAFAZASI VEYA ELDEN ÇIKARILMASI

  1. Elkonulan eşya, zarara uğraması veya değerinde esaslı ölçüde kayıp meydana gelme tehlikesinin varlığı halinde, hükmün kesinleşmesinden önce elden çıkarılabilir. 
  2. Elden çıkarma kararı, soruşturma evresinde hâkim, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir. 
  3. Karar verilmeden önce eşyanın sahibi olan şüpheli, sanık veya ilgili diğer kişiler dinlenir; elden çıkarma kararı, kendilerine bildirilir. 
  4. Elkonulan eşyanın değerinin muhafazası ve zarar görmemesi için gerekli tedbirler alınır. 
  5. Elkonulan eşya, soruşturma evresinde Cumhuriyet Başsavcılığı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından, bakım ve gözetimiyle ilgili tedbirleri almak ve istendiğinde derhal iade edilmek koşuluyla, muhafaza edilmek üzere, şüpheliye, sanığa veya diğer bir kişiye teslim edilebilir. Bu bırakma, teminat gösterilmesi koşuluna da bağlanabilir. 
  6. Elkonulan eşya, delil olarak saklanmasına gerek kalmaması halinde, rayiç değerinin derhal ödenmesi karşılığında, ilgiliye teslim edilebilir. Bu durumda müsadere kararının konusunu, ödenen rayiç değer oluşturur. (CMK m.132)

ELKONULAN EŞYANIN İADESİ

CMK’nın 131. Maddesine göre: 

"Şüpheliye, sanığa veya üçüncü kişilere ait elkonulmuş eşyanın, soruşturma ve kovuşturma bakımından muhafazasına gerek kalmaması veya müsadereye tabi tutulmayacağının anlaşılması halinde, re'sen veya istem üzerine geri verilmesine Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından karar verilir. İstemin reddi kararlarına itiraz edilebilir. 

128 inci madde hükümlerine göre elkonulan eşya veya diğer malvarlığı değerleri, suçtan zarar gören mağdura ait olması ve bunlara delil olarak artık ihtiyaç bulunmaması halinde, sahibine iade edilir."

Yukarıdaki kanun maddesinden anlaşılacağı üzere elkonulan eşyanın henüz mahkeme kararından önce iade edilmesi mümkündür. Soruşturma aşamasında da iade gerçekleştirilebilir. Bunun için eşyanın müsadere edilmeyeceğinin anlaşılması ya da muhafazasına gerek kalmamasının anlaşılması gerekir. Genellikle suç ile alakası bulunmayan eşyalar bakımından gündeme gelen bir durumdur. Fakat dosyanın aydınlatılmasına yarar deliller iade edilmeyecektir. Konuya ilişkin örnek bir Yargıtay kararı aşağıdaki gibidir: 

"Suça konu bir kısım eşyaların ele geçirildiği ve suçta kullanılan ancak dosya dışı başka bir müştekiye ait olduğu tespit edilen çalıntı araçta ele geçirilen 2 adet tornavidanın olayların oluş şekli itibariyle suçta kullanıldıklarının anlaşılması ancak diğer ele geçen eşya ve materyallerin ise suçta kullanıldıklarına dair delil bulunmaması ancak olayların aydınlatılması için sonrasında delil olarak değerlendirilebilecekleri gözetilerek dosyada delil olarak saklanmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizdir." Y2CD. 2017/10482 K. 

İade istemi re’sen ya da talep üzerine gerçekleştirilebilir. İade kararını hâkim, mahkeme ya da savcı verebilir. Talebi reddi halinde itiraz yoluna başvurulabilir. Fakat savcılık kararlarına karşı itiraz kanun yolu açık değildir. Bu sebeple iade isteyen savcılık kararına karşı sulh ceza hakimliğinden talepte bulunmalı akabinde itiraz kurumuna müracaat etmelidir. 

CMK’nın 128. Maddesindeki iade ise eşyanın sahibine iade edilmesini ifade etmektedir. Burada eşyanın sahibi suçtan zarar gören mağdur olabilir. Böyle bir durumda eşya ona iade edilir. Elkonulan şeyin kime ait olduğunun belirlenemediği durumlarda hukuk mahkemelerinde dava açılarak ihtiyati tedbir kararı alınabilir. Örnek bir Yargıtay kararı aşağıdaki gibidir: 

"Sanıkların resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri ve katılandan 525.000 Lira tutarında haksız menfaat temin ettikleri olayda; katılan ve vekili tarafından, soruşturma evresinde sanık ...'ten elkonulan 53.700 Avro, bir kısım ev eşyası ve T. G. adına kayıtlı....plaka sayılı araç ile sanık ...'ten elkonulan … adına kayıtlı .... plaka sayılı aracın, suç sonucu elde edilen haksız menfaatten temin edildiğinin iddia edilmesi, sanık ...'in elkonulan 53.700 Avro, tanık … ‘ün ise adına kayıtlı....plaka sayılı araç üzerinde hak iddia etmeleri, .... plaka sayılı aracın ise katılan ve sanıklar dışındaki üçüncü kişiler adına kayıtlı olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, elkonulan 53.700 Avro, ev eşyası ve araçların; suçun mağdurunun belli olması sebebiyle müsadereye tabi tutulamayacağı, suçun işlenmesi ile elde edilen maddi menfaatin dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazanç olduğunun sabit olmaması sebebiyle katılana iade edilemeyeceği, katılan ve vekilince, dolandırıcılık suretiyle katılandan elde edilen para ile alındığının iddia edilmesi sebebiyle 53.700 Avro ile ev eşyasının sanık ...'e, araçların ise kayıt malikleri olan üçüncü kişilere iade edilemeyeceği cihetle, davanın geldiği aşama itibarıyla elkonulan bu malvarlığı değerlerinin suçun işlenmesi ile elde edilen maddi menfaatin dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazanç niteliğinde olup olmadığına dair araştırma yargılamayı uzatacağından, yerel mahkemece, katılanın suçtan doğan zararının giderilmesi için hukuk mahkemelerinde tazminat davası açarak ihtiyati tedbir koydurma talebinde bulunabileceği 53.700 Avro, ev eşyası ve araçlarla ilgili tarafların mülkiyet hususunda hukuk mahkemelerinde dava açmakta muhtariyetlerine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmelidir." YCGK 2017/11 K.

ELKOYMA KARARINA İTİRAZ

Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre hâkim kararlarına karşı itiraz yoluna başvurulabilir. El koyma kararına karşı da 7 gün içerisinde itiraz edilebilir. 

Zilyedin hâkim kararı olmaksızın elkonulan eşyanın iadesini isteyebilmesinin yolu CMK’nın 127/4. Maddesinde gösterilmiştir. Buna göre; zilyetliğinde bulunan eşya veya diğer malvarlığı değerlerine elkonulan kimse, hâkimden her zaman bu konuda bir karar verilmesini isteyebilir.

ELKOYMA SEBEBİYLE TAZMİNAT

Elkoymanın bir koruma tedbiri olduğunu belirtmiştik. CMK’da sayılan koruma tedbirleri sebebiyle zarara uğrayan kişinin tazminat talep etme hakkı bulunur. CMK’nın 141. Maddesinin j bendine göre; eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyenler tazminat talebinde bulunabilir. Dava ağır ceza mahkemesinde açılır.Aşağıda örnek Yargıtay kararları paylaşılmıştır: 

"Dava, davacının kamyonunun uzun bir süre suç nedeniyle müsadere altında alınması sonucu maddi tazminat talebine ilişkindir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama suçu kapsamında el konulan suça konu kamyon iyi niyetli üçüncü kişi konumundaki davacıya aittir. Davacıya ait bu kamyon dört yıl süre ile müsadere altında alınmıştır. Ancak, el konulan bu aracın neden bu kadar uzun süre müsadere altına alınmadığı ve neden sadece trafik siciline şerh konulmasının yetersiz görüldüğü mahkeme kararında anlaşılamamaktadır. Araca el konulmasına neden olan eylemle ilgili olarak davacı hakkında herhangi bir suç isnadında bulunulmamıştır. Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede, aracı kullanan davacının kardeşi hakkında cezalandırma talebinde bulunulmuş, mahkeme de davacı, katılan sıfatıyla yargılamaya dahil edilmiş ve yargılama neticesinde davacının kardeşi hakkında mahkumiyetine karar vermiştir. Mahkeme davacı kamyon sahibinin iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu kabul etmiş ve daha sonra aracın kendisine iadesine karar vermiştir. Buna rağmen davacının aracının dört yıl gibi uzun bir süre alıkonularak davacının ticari amaçla taşıma işlerinde kullandığını beyan ettiği aracından elde edeceği gelirden mahrum kalmıştır. Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtiği üzere suçta kullanılan veya suça konu eşyalara el konulması; bu eşyaların yeniden suçta kullanılmalarının önüne geçilmesi, caydırıcılığın sağlanması ve muhtemel bir müsaderenin sonuçsuz kalmasını önlemek gibi amaçlar ile olacaktır. Bununla birlikte kamu makamlarının söz konusu tedbirleri alırken kişilerin anayasal mülkiyet haklarının korunmasını da gözetmeleri şarttır. Fiilen el koyma tedbirinin uygulanması, kişilerin geçici süreyle de olsa mülkünden yoksun bırakılması gibi ağır bir sonuca yol açmaktadır. Elkonulan aracın müsadere edilemeyeceğinin anlaşılmasına ve davacının aracının sicil kaydına şerh konulmak suretiyle daha az zarara yol açabilecek bir yolun da varlığına rağmen yargılama sonuna kadar kamyona fiilen el konulması şeklindeki müdahalenin kanuna olduğu gibi ölçülülük ilkesi ile de bağdaşmadığı anlaşılmaktadır. Tüm bu açıklamalar ışığında, davacının tazminat talebi doğrultusunda zararını karşılayacak uygun bir maddi tazminata karar verilmesi gerekir." Y12. CD. 2018/4118 K. 

"5721 sayılı CMK'nın 141. maddesinin 1. fıkrasının ( j ) bendinde koşulları oluşmadığı halde malvarlığı değerlerine el konulan kimselerin tazminat isteyebilecekleri düzenlenmiş olup, davacı vekili davacıya ait araca haksız olarak el konulduğu gerekçesiyle tazminat talebinde bulunmuştur. İncelenen dosya kapsamına göre; kolluk tarafından kontrol amacıyla durdurulan ve H. U.'ın sürücülüğünü yapmış olduğu davacıya ait araçta yabancı uyruklu şahısların tespit edilmesi üzerine, aracın suçta kullanıldığı şüphesiyle muhafaza altına alındığı, el koymayı öngören 5271 sayılı CMK'nın 128/2-d maddesi ile aynı maddenin 1/ ( a-b-c-d-e-f-g-h ), son fıkrasında da; taşınmaz, hak, alacak ve diğer malvarlığı değerlerinin, şüpheli veya sanıktan başka bir kişinin zilyetliğinde bulunması halinde dahi, elkoyma işlemi yapılabileceğinin belirtildiği ve tazminat talebinin dayanağı olan Erciş Asliye Ceza Mahkemesinin ceza dava dosyasında göçmen kaçakçılığı suçundan yargılanan aracın sürücüsü H. U.'ın mahkumiyetine hükmedildiği suçta kullanılan aracın ise maliki veya yasal temsilcisinin izni ile kullanıldığına dair delil bulunmadığı gerekçesi ile iadesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, araç maliki olan ( malen sorumlu ) davacı ile mahkumiyetine karar verilen sanık arasında genel hükümlere göre açılacak tazminat davasına konu edilmesi gereken alacağa ilişkin olarak açılan tazminat davasının, davaya konu aracın suçta kullanıldığı ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinde belirtilen tazminat isteme koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi gerekir." Y12. CD. 2015/1658 K.

TAŞINMAZLARA HAK VE ALACAKLARA EL KOYMA

El koyma tedbirinin genişletilmiş halini ifade eden taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma CMK’nın 128. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre: 

Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine dair “somut delillere dayanan” kuvvetli şüphe sebebi bulunan hallerde, şüpheli veya sanığa ait; 

a) Taşınmazlara, 

b) Kara, deniz veya hava ulaşım araçlarına, 

c) Banka veya diğer mali kurumlardaki her türlü hesaba, 

d) Gerçek veya tüzel kişiler nezdindeki her türlü hak ve alacaklara, 

e) Kıymetli evraka, 

f) Ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına, 

g) Kiralık kasa mevcutlarına,

 h) Diğer malvarlığı değerlerine,Elkonulabilir. 

Genişletilmiş el koyma kararı basit el koymadan farklı olarak somut delillere dayanan kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde verilebilir. Genişletilmiş el koyma da basit el koymada olduğu gibi ceza muhakemesinin sağlıklı yürütülmesi ve verilecek hükmün infazını sağlamayı amaçlar. Bu amaçlardan başka suçla mücadele amacının var olduğu da söylenmelidir. 

Uygulanması 

  • Taşınmaza elkonulması kararı, tapu kütüğüne şerh verilmek suretiyle icra edilir. 
  • Kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen elkoyma kararı, bu araçların kayıtlı bulunduğu sicile şerh verilmek suretiyle icra olunur. 
  • Banka veya diğer mali kurumlardaki her türlü hesaba elkonulması kararı, teknik iletişim araçlarıyla ilgili banka veya mali kuruma derhal bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili banka veya mali kuruma ayrıca tebliğ edilir. Elkoyma kararı alındıktan sonra, hesaplar üzerinde yapılan bu kararı etkisiz kılmaya yönelik işlemler geçersizdir. 
  • Şirketteki ortaklık paylarına elkoyma kararı, ilgili şirket yönetimine ve şirketin kayıtlı bulunduğu ticaret sicili müdürlüğüne teknik iletişim araçlarıyla derhal bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili şirkete ve ticaret sicili müdürlüğüne ayrıca tebliğ edilir. 
  • Hak ve alacaklara elkoyma kararı, ilgili gerçek veya tüzel kişiye teknik iletişim araçlarıyla derhal bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili gerçek veya tüzel kişiye ayrıca tebliğ edilir. 
  • Bu madde hükmüne göre alınan elkoyma kararının gereklerine aykırı hareket edilmesi halinde, Türk Ceza Kanunu’nun "Muhafaza görevini kötüye kullanma" başlıklı 289 uncu maddesi hükümleri uygulanır. 
  • Bu madde hükümlerine göre elkoymaya ve onuncu fıkra uyarınca kayyım atanmasına ancak hâkim karar verebilir. Bu madde uyarınca elkonulan taşınmaz, hak ve alacakların idaresi gerektiğinde bu malvarlığı değerlerinin yönetimi amacıyla kayyım atanabilir. Bu durumda 133’üncü madde hükümleri kıyasen uygulanır. (CMK m. 128) 

Tedbir Kimler Hakkında Uygulanabilir? 

Genişletilmiş el koyma tedbiri gerçek ve tüzel kişiler bakımından uygulanabilir. Üçüncü kişilerin zilyetliğinde bulunan eşyalar içinde tedbirin uygulanması mümkündür.

Tedbir Kararını Kim Verir? 

Tedbir kararı ancak hâkim tarafından verilebilir. Burada savcı ya da kolluk emriyle elkoyma yapılamaz.

HANGİ SUÇLAR İÇİN ELKOYMA KARARI VERİLEBİLİR?

Basit elkoyma kararı her suç tipi için verilebilirken taşınmaz, hak ve alacaklara el koyma ancak bazı suç tipleri bakımından mümkündür. Kanunda sayılan suç tipleri şunlardır: 

1.Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78), 

2.Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80) ile organ veya doku ticareti (madde 91), 

3.Hırsızlık (madde 141, 142), 

4.Yağma (madde 148, 149), 

5.Güveni kötüye kullanma (madde 155), 

6. Dolandırıcılık (madde 157, 158), 

7.Hileli iflas (madde 161), 

8. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), 

9.Parada sahtecilik (madde 197), 

10.Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (madde 220, fıkra üç), 

11.İhaleye fesat karıştırma (madde 235), 

12.Edimin ifasına fesat karıştırma (madde 236), 

13.Tefecilik (madde 241), 

14.Zimmet (madde 247), 

15.İrtikap (madde 250) 

16.Rüşvet (madde 252), 

17.Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308), 

18.Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316), 

19.Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları. 

20.Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’da tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları, 

21.Bankalar Kanunu’nun 22’nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu, 

22.Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar, 

23.Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 68 ve 74’üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.

POSTADA ELKOYMA

Elkoymanın diğer bir türü olan postada elkoymaya ilişkin hükümler CMK’nın 129. Maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre; suçun delillerini oluşturduğundan şüphe edilen ve gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturma ve kovuşturmada adliyenin eli altında olması zorunlu sayılıp, posta hizmeti veren her türlü resmi veya özel kuruluşta bulunan gönderilere, hâkimin veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararı ile elkonulabilir. 

Postada elkoymanın amacını delil elde etmek oluşturur. Posta hizmeti veren her türlü resmi veya özel kuruluşta bulunan gönderilere elkonulabilir. 

Hâkim kararının veya Cumhuriyet savcısının emrinin kendilerine bildirilmesi üzerine elkoyma işlemini yerine getiren kolluk memurları, birinci fıkrada belirtilen gönderilerin içinde bulunduğu zarfları veya paketleri açamazlar. Elkonulan gönderiler, ilgili posta görevlilerinin huzuru ile mühür altına alınıp derhal elkoyma kararını veya emrini veren hâkim veya Cumhuriyet savcısına teslim edilir. 

Postada elkoyma tedbiri herhangi bir suç tipi ile sınırlandırılmamıştır. Bütün suç tiplerine uygulanabilir. Fakat özellik gösteren bir durum 129. Maddenin 3. Fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre: 

“Elkoyma kararı veya emrinin aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak verilmesi halinde gönderilerin bulunduğu zarf veya paketler Cumhuriyet savcısının talimatıyla kolluk memurları tarafından açılabilir.a) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer alan; 

1. Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi (madde 174), 

2. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), suçları. 

b) 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 12'nci ve 13'üncü maddelerinde tanımlanan suçlar. 

c) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 67'nci ve 68'nci maddelerinde tanımlanan suçlar.” 

Soruşturma ve kovuşturmanın amacına zarar vermek olasılığı bulunmadıkça, alınmış tedbirler ilgililere bildirilir.Açılmamasına veya açılıp da içeriği bakımından adliyenin eli altında tutulmasına gerek bulunmadığına karar verilen gönderiler, hemen ilgililerine teslim olunur.

ŞİRKET YÖNETİMİ İÇİN KAYYIM TAYİNİ

CMK’nın 133. Maddesine göre; suçun bir şirketin faaliyeti çerçevesinde işlenmekte olduğu hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması halinde; soruşturma ve kovuşturma sürecinde, hâkim veya mahkeme, şirket işlerinin yürütülmesiyle ilgili olarak kayyım atayabilir. 

Hükümden anlaşılacağı üzere tedbirin uygulanabilmesi için kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması gerekir. Tedbire ancak mahkeme ya da hâkim karar verebilir. Suçun şirket faaliyeti çerçevesinde işlenmesi gerekir. Bir ortak ya da ortaklardan bazılarının suç işlemesi kayyım tayinini gerektirmez. Esasında suç işlemek amacıyla şirketin kurulması durumu yani şirketin suç aracı olarak kullanıldığı durumlar kastedilmektedir. 

Uygulama Koşulları 

  1. Suçun bir şirketin faaliyeti çerçevesinde işlenmekte olduğu hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması halinde; soruşturma ve kovuşturma sürecinde, hâkim veya mahkeme, şirket işlerinin yürütülmesiyle ilgili olarak kayyım atayabilir. Atama kararında, yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyımın onayına bağlı kılındığı veya yönetim organının yetkilerinin "ya da yönetim organının yetkileri ile birlikte ortaklık paylan veya menkul kıymetler idare yetkilerinin" tümüyle kayyıma verildiği açıkça belirtilir. Kayyım tayinine ilişkin karar, ticaret sicili gazetesinde ve diğer uygun vasıtalarla ilan olunur. 
  2. Hâkim veya mahkemenin kayyım hakkında takdir etmiş bulunduğu ücret, şirket bütçesinden karşılanır. Ancak, soruşturma veya kovuşturma konusu suçtan dolayı kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararının verilmesi halinde; ücret olarak şirket bütçesinden ödenen paranın tamamı, kanuni faiziyle birlikte Devlet Hazinesinden karşılanır. 
  3. İlgililer, atanan kayyımın işlemlerine karşı, görevli mahkemeye 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 29.6.1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre başvurabilirler. (CMK 133) 

Hangi Suçlar Bakımından Şirkete Kayyım Atanabilir? 

a) Türk Ceza Kanunu’nda yer alan, 

1. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80), 

2. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), 

3. Parada sahtecilik (madde 197), 

4. Fuhuş (madde 227), 

5. Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228), 

6. Zimmet (madde 247), 

7. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (madde 282), 

8. Silahlı örgüt (madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (madde 315), 

9. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337),Suçları, 

b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları, 

c) Bankalar Kanunu’nun 22’nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu, 

d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar, 

e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 68 ve 74’üncü maddelerinde tanımlanan suçlar. 

Tedbir Sebebiyle Tazminat 

Kayyımların görevleriyle ilgili iş ve işlemlerinden dolayı tazminat davaları, 142 ila 144’üncü maddeler uyarınca Devlet aleyhine açılır. Devlet, ödediği tazminattan dolayı görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan kayyımlara bir yıl içinde rücu eder. (CMK 133/5)

İSTENEN EŞYAYI VERMEYENLER HAKKINDA NE YAPILIR?

Elkonulmasına karar verilen eşyanın teslim edilmesi gerekir. Teslim rıza ile gerçekleşirse halinde, muhafaza altına alma olarak nitelendirilir. Şayet teslim rıza ile gerçekleşmezse bu kez zor kullanılır. Burada ölçülülük ilkesi mutlak surette gözetilmelidir. CMK’nın 124. Maddesine göre: 

123’üncü maddede yazılı eşya veya diğer malvarlığı değerlerini yanında bulunduran kişi, istem üzerine bu şeyi göstermek ve teslim etmekle yükümlüdür. 

Kaçınma halinde bu şeyin zilyedi hakkında 60’ıncı maddede yer alan disiplin hapsine ilişkin hükümler uygulanır. Ancak, şüpheli veya sanık ya da tanıklıktan çekinebilecekler hakkında bu hüküm uygulanmaz.

AVUKAT BÜROLARINDA ARAMA, ELKOYMA VE POSTADA ELKOYMA

Avukat büroları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısının denetiminde aranabilir. Baro başkanı veya onu temsil eden bir avukat aramada hazır bulundurulur. 

Arama sonucu elkonulmasına karar verilen şeyler bakımından bürosunda arama yapılan avukat, baro başkanı veya onu temsil eden avukat, bunların avukat ile müvekkili arasındaki mesleki ilişkiye ait olduğunu öne sürerek karşı koyduğunda, bu şey ayrı bir zarf veya paket içerisine konularak hazır bulunanlarca mühürlenir ve bu konuda gerekli kararı vermesi, soruşturma evresinde sulh ceza hakiminden, kovuşturma evresinde hâkim veya mahkemeden istenir. Yetkili hâkim elkonulan şeyin avukatla müvekkili arasındaki mesleki ilişkiye ait olduğunu saptadığında, elkonulan şey derhal avukata iade edilir ve yapılan işlemi belirten tutanaklar ortadan kaldırılır. Bu fıkrada öngörülen kararlar, yirmi dört saat içinde verilir. 

Postada elkoyma durumunda bürosunda arama yapılan avukat veya baro başkanı veya onu temsil eden avukatın karşı koyması üzerine ikinci fıkrada belirtilen usuller uygulanır. (CMK m. 130)