VERGİ ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

VERGİ ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

Zamanaşımı vergi borcunu ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmiştir. 213 sayılı vergi usul kanunu 113. Maddesinde zamanaşımınının mahiyetini “Zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkmasıdır.” İfadeleriyle tanımlamıştır. Vergi hukukunda zamanaşımının düzenlenme gerekçesi kamu yararıdır. Zamanaşımı kurumu, vergi idaresinin vergileri izlemesinde daha dikkatli davranması, uzun süreli borç ilişkilerinin ortadan kaldırılması gibi amaçlara hizmet eder. 

Diğer taraftan 213 sayılı VUK zamanaşımı süresinin geçmesiyle verginin ortadan kalkacağını belirtmiştir. Dolayısıyla mükellefin herhangi bir zamanaşımı iddiasında bulunmasına gerek yoktur. Zamanaşımı vergi idaresince re’sen gözetilmek zorundadır. Mükellefin müracaatta bulunması gerekmez. 

Vergi hukukunda zamanaşımının tarh ve tahsil zamanaşımı olmak üzere 2 türü bulunmaktadır.

TARH ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Vergi Usul Kanunu’nun 20. Maddesi verginin tarhını, “vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari muamele” olarak tanımlamıştır. 

Tarh zamanaşımı ise vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesine rağmen belirtilen süre içerisinde verginin tarh edilerek mükellefe tebliğ edilmemesi durumunda ortaya çıkan zamanaşımı türüdür. VUK’nun 114. Maddesine göre tarh zamanaşımı süresi, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yıl başından itibaren 5 yıldır. Kanunda belirlendiği üzere tarh zamanaşımını bakımından yapılan tarhiyatın mükellefe tebliğ edilmesi de zorunludur. Yani vergi idaresi, zamanaşımı süresi içerisinde hem tarh işlemini yapmalı hem de tarhiyatı mükellefe tebliğ etmelidir. Aksi takdirde vergi borcu zamanaşımına uğramak suretiyle sona erecektir. 

Zamanaşımının vergi borcu sona erdiren hallerden biri olarak düzenlendiğini belirtmiştik. Fakat mükellef zamanaşımına uğramış vergi borcunu kendi iradesiyle öderse borç tahsil edilmiş sayılacaktır. Buna karşılık zaman aşımına uğramış bir vergi borcu buna rağmen mükelleften talep edilirse ve mükellef durumu bilmeden ödemeyi gerçekleştirirse bu ödeme rızaen yapılmış sayılmayacaktır. 

Tarh zamanaşımı kural olarak bütün vergi türleri için geçerlidir. Fakat Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu ile Emlak Vergisi Kanununda farklı zamanaşımı süreleri düzenlenmiştir.

VERGİ CEZASINDA ZAMANAŞIMI

Vergi Usul Kanunu’nun 374. Maddesine göre vergi zıyai cezalarında zamanaşımı 5 yıl iken usulsüzlük cezaları bakımından bu süre 2 yıldır. Fakat usulsüzlük vergi ziyai ile birleşirse kural olarak 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacaktır. Vergi zıyaı cezalarında zamanaşımı vergi olayını doğuran dönemi takip eden yılbaşından itibaren işlemeye başlar. 

Usulsüzlük durumunda ise zamanaşımı, usulsüzlüğün yapıldığı yılı izleyen yılın birinci gününden işlemeye başlar.Söz konusu cezalarda cezanın mükellefe tebliği zamanaşımını kesecektir. Kesme kavramından anlaşılması gereken tebliğin yapılmasıyla artık zamanaşımının gündeme gelememesi durumudur. 

Kaçakçılık suçları bakımından Türk Ceza Kanunu’nda belirlenen dava zamanaşımı süreleri uygulanır. Kaçakçılık suçlarında cezaların üst sınırı 5 yıl olduğundan cezalandırma konusunda TCK gereği 8 yıllık dava zamanaşımı süresi uygulanacaktır.

DÜZELTME ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Vergi Usul Kanunu’na göre mükellefler vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini isteyebilirler. Düzeltmenin 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde yapılması gerekir. Zamanaşımı süresi dolduktan sonra ortaya çıkan hataların düzeltilmesi istenemez. Fakat VUK’nun 126. Maddesinde zamanaşımı süresi yönünden bazı istisnalara yer verilmiştir. 

İlgili maddeye göre; 

a) Zamanaşımı süresinin son yılı içinde tarh ve tebliğ edilen vergilerde hatanın yapıldığı; 

b) İlan yolu ile tebliğ edilip vergi mahkemesinde dava konusu yapılmaksızın tahakkuk eden vergilerde mükellefe ödeme emrinin tebliğ edildiği;

c) İhbarname ve ödeme emri ilan yoluyla tebliğ edilen vergilerde 6183 sayılı Kanuna göre hacizin yapıldığı; 

Tarihten başlayarak bir yıldan aşağı olamaz.

Maddeden anlaşılacağı üzere istisnaların varlığı halinde 1 yıllık ek süre gündeme gelecektir.

TARH ZAMANAŞIMINI DURDURAN HALLER

1-Vergi idaresi matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurursa zamanaşımı duracaktır.

 “Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz.” VUK 114/2. 

Madde metninden anlaşılacağı üzere takdir komisyonuna başvuru halinde duran zamanaşımı süresi, kararın vergi dairesine tevdiinden itibaren kaldığı yerden devam edecektir. Fakat durma süresi hiçbir surette 1 yılı geçmemelidir. 

2-Mücbir sebebin varlığı halinde zamanaşımı süresi durur. 

VUK’nun 15. Maddesi “13'üncü maddede yazılı mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. Bu takdirde tarh zamanaşımı işlemiyen süreler kadar uzar.” Şeklindedir. 

Yine 13. Maddede mücbir sebep hallerini; 

“1. Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;

 2. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler; 

3. Kişinin idaresi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler; 

4. Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısiyle defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması; gibi hallerdir” şeklinde saymıştır. Bu gibi durumlarda zamanaşımı mücbir sebebin varlığı süresince duracaktır.

TARH ZAMANAŞIMINI KESEN HALLER

Zamanaşımının kesilmesi, kesilmeden önceki sürelerin silinmesi anlamına gelmektedir. Tarh zamanaşımında kesilme olursa kesilme tarihinden önce işlemiş süreler bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkacaktır. Tarh zamanaşımının kesilmesi bakımından VUK’nun 374. maddesinde düzenleme altına alınan ceza ihbarnamesinin tebliğinden başka bir düzenleme bulunmamaktadır. Kanuna göre ceza ihbarnamesi mükellefe tebliğ edilirse zamanaşımı kesilmiş olacaktır.

TAHSİL ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Tahsil zamanaşımı tarh zamanaşımının aksine VUK’nda değil 6183 sayılı AATUHK’da düzenlenmiştir. 6183 sayılı kanundaki düzenlemeler bütün kamu alacakaları bakımından uygulanır. 

Kanunun 102. Maddesinde tahsil zamanaşımı süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir. Zamanaşımı süresi kamu alacağının vadesinin rastladığı yılı izleyen takvim yılının birinci gününden işlemeye başlar. 5 yıl içerisinde tahsil edilemeyen alacaklar zamanaşımına uğrar. 

Tahsil zamanaşımı dolduğu takdirde verginin tahsil edilebilme imkanı ortadan kalkacaktır. Fakat zamanaşımına uğramış olsa dahi rızaen yapılan ödemeler tahsilat sayılır.

TAHSİL ZAMANAŞIMINI KESEN HALLER

Zamanaşımının kesilmesi yukarıda da belirttiğimiz üzere sürelerin kesilme tarihine kadar olan bütün sürelerin işlememiş sayılması yani sıfırlanması anlamına gelir. Tahsil zamanaşımını kesen haller kanunda tek tek sayılmıştır. Aşağıdaki hallerde zamanaşımı kesilecek ve süreler baştan işleyecektir. 

MADDE 103 :

“Aşağıdaki hallerde tahsil zamanaşımı kesilir : 

1. Ödeme, 

2. Haciz tatbiki, 

3. Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat, 

4. Ödeme emri tebliği, 

5. Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi, 

6. Yukarıdaki 5 sırada gösterilen muamelelerden herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması, 

7. İhtilâflı âmme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi, 

8. Amme alacağının teminata bağlanması, 

9. Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi, 

10. İki âmme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı âmme idaresi tarafından borçlu âmme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi. 

11. Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.Kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımının bir bozma karariyle kesilmesi halinde zamanaşımı başlangıcı yeni vâde gününün rasladığı; âmme alacağının teminata bağlanması veya icranın kaza mercilerince durdurulması hallerinde zamanaşımı başlangıcı teminatın kalktığı ve durma süresinin sona erdiği tarihin rasladığı; takvim yılını takip eden takvim yılının ilk günüdür.”

TAHSİL ZAMANAŞIMINI DURDURAN HALLER:

Tahsil zamanaşımının durması halinde durma anına kadar işlemiş süreler silinmez. Durma sebebinin ortadan kalktığı günden itibaren zamaaşımı süresi, durma anına kadar olan sürenin üzerine işlemeye devam eder. Kanunda zamanaşımının duracağı haller; 

-Borçlunun hileli ifalas etmesi, 

-Vergi yükümlüsünün yabancı ülkede olması, 

-Terekesinin tasfiyesi dolayısıyla borçlu hakkında takibat yapılmasına olanak bulunmaması. 

Şeklinde sayılmıştır.