TEDBİR NAFAKASI

TEDBİR NAFAKASI

Tedbir nafakası, 4271 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen 4 farklı nafaka türünden biridir. TMK'da düzenlenen nafaka çeşitleri şöyledir;

1. TEDBİR NAFAKASI: Boşanma davasıyla beraber veya boşanma davası açılmadan önce, eşlerin birbirlerinden kendilerinin ve 18 yaşından küçük çocuklarının geçimleri için talep edebildiği nafaka türüdür. 

2. YOKSULLUK NAFAKASI: Yoksulluk nafakası, boşanma nedeni ile yoksulluğa düşecek olan eşin geçimi için diğer eşten talep ettiği nafaka türüdür. 

3. İŞTİRAK NAFAKASI: Boşanma davası bittikten sonra çocuğun velayetini üzerinde bulundurmayan eşe, çocuğun ihtiyaçlarına ve geçimine katkıda bulunması yükümlülüğü gereği hükmedilen nafaka türüdür. 

4. YARDIM NAFAKASI: Bu nafaka türü diğerlerinden farklıdır. TMK 364 ile, herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soy, üst soy ve kardeşlerine nafaka vermekle yükümlü kılınmıştır. Ayrıca TMK 382/2 gereği, reşit çocuğun eğitim hayatı devam ediyorsa, anne ve baba kendilerinin de durum ve koşullarına bağlı olarak reşit çocuğuna bakmakla yükümlü tutulmuştur. İşbu madde gereği yapılan bakım da yardım nafakası şeklinde nitelendirilir.

BOŞANMA DAVASI AÇMADAN ÖNCE TEDBİR NAFAKASI TALEBİ

Tedbir nafakası talep edebilmek için halihazırda açılmış bir boşanma davası olmak zorunda değildir. Tedbir nafakası talebi boşanma ve ayrılık davalarından haricen müstakil bir dava ile ileri sürülebilir. Daha sonra boşanma davası açılırsa iki dosya birleştirilerek görülmeye devam edilir.

Evlilik birliğinin gereklerinden biri de ortak ve beraber yaşamdır. Olağan hayat akışında öyle durumlar olur ki, eşler birbirlerinden ayrı yaşarlar, yaşamak zorunda kalırlar ve bir eşin diğer eşten kendisinin ve varsa yanındaki ergin olmayan çocuklarının geçimini idame ettirmek için nafaka alma ihtiyacı doğar. 

Bu gibi durumlara, eşlerden birinin ortak konutun kilidini değiştirerek diğer eşin konuta girmesine engel olması, eşlerden birinin alkol veya uyuşturucu bağımlısı olması, eşlerden birinin şiddet uygulaması, kadının kocası tarafından terk etmek ve ortak konuta almamak kastıyla baba evine bırakılması vs. örnek gösterilebilir. 

Böyle bir durumda tedbir nafakası talep eden eş, ayrı yaşamasının haklılığını kanıtlaması koşuluyla, eşlerden birinin yerleşim yeri olan Aile Mahkemesinde, Aile Mahkemesi kurulmamış yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesinde tedbir nafakası davası açabilmektedir. Kendi kusuruna dayalı olarak ayrı yaşayan eşin tedbir nafakası talebi reddedilir. 

Tedbir nafakası davasının kabul edilebilmesi, talep eden eşin ayrı yaşamasının haklılığını kanıtlamasına bağlı olduğundan karardan önce nafakaya tedbiren hükmedilmez. Ancak reşit olmayan çocuklar adına anne ve babanın bakım yükümlülüğü gereği tedbiren nafakaya hükmedilebilir. 

Aynı hanede yaşanıyor diye, anne veya babanın reşit çocuğu için de tedbir nafakası talep etmesi hatalıdır. Bu talep yok hükmünde olacağından, hakim reşit çocuk açısından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verecektir. Reşit çocuk kendisi veya varsa vekili vasıtası ile dava açabilir. 

Boşanma davası öncesinde talep edilebilen tedbir nafakasının hukuki dayanağı, 

Madde 197 – “Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir. Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hâkim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır.” Şeklindedir.

BOŞANMA DAVASI AÇILDIKTAN SONRA TEDBİR NAFAKASI TALEBİ

Boşanma davasının açılmasıyla beraber eşlerin birbirlerinden ayrı yaşamaları artık kanuni bir haktan ileri gelir. Dolayısıyla boşanma davası sebebiyle yoksulluğa düşecek olan eşe (kadın veya erkek farketmeksizin) ve hakimin boşanma davası sürecinde çocukların velayetini tedbiren üzerinde bıraktığı durumlarda çocuklar için de tedbir nafakasına hükmedilir. 

Madde 169- "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re ‘sen alır. "

Kanun maddesinden anlaşılacağı üzere hakim tedbir nafakasına taraflarca talep edilmese de re’sen yani kendiliğinden hükmetmelidir.

TEDBİR NAFAKASINDA KUSUR

Kanun maddesi boşanma öncesi talep edilen tedbir nafakası için ve yoksulluk nafakası için kusur durumunu düzenlemişken, md. 169 da düzenlenen tedbir nafakası açısından kusur durumundan bahsetmemiştir. Dolayısıyla bu yönüyle tedbir nafakasına hükmedilmesi için kusursuzluğun gerektiği şeklinde bir düzenleme yapılmamıştır. Keza bu yönde Hukuk Genel Kurulu kararları mevcuttur. Bazı istisnai durumlarda dürüstlük kuralı ve hakkaniyete uymayacağı düşünülerek tedbir nafakasına hükmedilmez. Örneğin, Yargıtay 2. HD 2002/16729 E. 2002/18114 K. Sayılı kararında “başka bir erkekle yaşayan kadına tedbir nafakası verilemez.” Şeklinde belirtilmiştir.

ÇALIŞAN EŞE TEDBİR NAFAKASI

Hakim tedbir nafakasına hükmederken öncelikle tarafların ekonomik, sosyal durumlarını, aldıkları ücretlerini, primlerini iddia edilen mal varlıklarının araştırmasını yapar. Buna göre eşlerin ikisinin de çalışıyor olması ve gelirlerinin olması eşlerden birine tedbir nafakası bağlanmasını engelleyen bir hal değildir. İki tarafında çalışması durumunda gelir düzeyleri arasında ciddi bir fark olması durumunda tedbir nafakasına hükmedilebilir. Ancak eşlerin ikisinin de gelir düzeyinin aynı olması durumunda birbirlerine karşı tedbir nafakası verme yükümlülüğü altına sokulamazlar. Bu durum çocuklar açısından geçerli değildir. Çocuklar için tedbir nafakası yükümlülüğü devam edecektir.

TUTUKLU,HÜKÜMLÜ,ASKER OLAN EŞTEN TALEP EDİLEN TEDBİR NAFAKASI

Bu durumda olan kişiler aleyhine tedbir nafakası hükmedilmesine kesin engel teşkil eden bir hal yoktur. İçindeki bulundukları durum nedeniyle hukuki işlem ve hareket anlamında kısıtlanmış olsalar da başkaca bir gelirleri veya mal varlıkları bulunması durumunda tedbir nafakası ödeme yükümlülükleri olabilir.

TEDBİR NAFAKASI YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN BAŞLAMASI, DEĞİŞTİRİLMESİ VE SONA ERMESİ

Tedbir nafakası yükümlülüğü, boşanma davasının açıldığı tarihten davanın kesinleşmesine kadar sürer. Tedbir nafakası kararları hakim tarafından ara karar şeklinde verilir dolayısıyla değiştirilemez ya da kaldırılamaz nitelikte kararlardan değildir. Değişen hal ve koşullar dosyada deliller ile sabit olunduğunda tedbir nafakası yükümlülüğü sona erebilir veya tedbir nafakası yükümlüsü ve tedbir nafakası miktarı değişebilir. 

Tedbir nafakası yükümlülüğünü sona erdiren haller; eşlerden birinin ölmesi durumu, gaiplik kararı alınması, eşlerden birinin başkası ile düzenli yaşamaya başlaması, boşanma davasından veya tedbir nafakası talebinden feragat edilmesi şeklinde sıralanabilir.

TEDBİR NAFAKASININ ÖDENMEMESİ

Tedbir nafakası alacağı mahkemenin hukuken icra edilebilir olan ara kararına dayanır. Dolayısıyla yükümlüsü tarafından ödenmemesi durumunda işbu ara karar ile ilamlı icra takibi başlatılabilir. Nafaka borcunun ödenmemesinin bir de cezai boyutu bulunmaktadır. Nafaka alacaklısı eş, icra takibine ve ödeme emrinin tebliğinin üzerinden 1 ay geçmesine rağmen borcunu ödememişse artık İcra Ceza Mahkemesinde şikayet yoluna gidilerek, nafaka borcu yükümlüsünün nafaka yükümlülüğünü ihlal nedeni ile 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılabilir. Bu durumda borcunu ödediği anda cezası düşer ve tahliyesi gerçekleştirilir.