ÇEK DÜZENLENMESİ

ÇEK DÜZENLENMESİ

TTK’nun 780-823. Maddeleri arasında bir ödeme aracı olarak düzenlenen çek kıymetli evrak vasfına sahip senetlerden biridir. Mevzuatta zamanla çek ile ilgili çeşitli değişikliklere gidilmiş bu değişikliklerin sonucu olarak 5941 sayılı Çek kanunu çıkarılmıştır. Çek kanunu ile TTK arasında genel kanun- özel kanun ilişkisi bulunmakla Çek kanununu 1/2. Maddesinde ‘’Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır.’’ Şeklinde belirtilen hüküm gereği TTK hükümleri aynen uygulanmaya devam etmektedir. 

Çek ticari hayatta neredeyse en fazla kullanılan ödeme aracıdır. Çek temelinde nitelikli bir havale ilişkisi barındırır. Bu havale ilişkisinin sonucu olarak çek düzenlenmesinde üçlü bir ilişki ile karşılaşılır. Üçlü ilişkinin tarafları keşideci, muhatap ve lehtardır. TTK’nun 782. Maddesi ‘’Türkiye’de ödenecek çeklerde muhatap ancak bir banka olabilir.’’ demekle muhatabın banka olması zorunluluğunu hüküm altına almıştır.

ÇEK DÜZENLEMENİN ÖN ŞARTLARI

Çekin iktisadi açıdan bir ödeme aracı olduğuna kısaca değinmiştik. Çeke yüklenen bu fonksiyonun gerçekleşmesi keşidecinin bankada çekin karşılığı olarak bir tasarrufunun varlığına ve çek anlaşmasının yapılmasına bağlıdır. Nitekim TTK 783/1 ‘’Bir çekin düzenlenmesi için, muhatabın elinde düzenleyenin emrine tahsis edilmiş bir karşılık bulunması ve düzenleyenin bu karşılık üzerinde çek düzenlemek suretiyle tasarruf hakkını haiz olacağına dair muhatapla düzenleyen arasında açık veya zımni bir anlaşma bulunması şarttır. Ancak, bu hükümlere uyulmaması halinde senedin çek olarak geçerliliği etkilenmez.’’ Şeklindedir. 

Öyleyse çekin ön şartlarını 2’ye ayırmak mümkündür. 

1-Karşılıklılık:

Karşılıklılık bir çekin düzenlenebilmesinin ilk şartıdır. Çekin ödenmesine özgülenen bu karşılığın nakit olma zorunluluğu bulunmamaktadır. Keşideci bankaya karşılık olarak nakit dışında başka bir tasarruf bırakabilir. Önemli olan bu karşılığın çekin muhataba ibrazı anında mevcut olmasıdır. “6102 Sayılı TTK'nun 783/3. maddesine göre; "Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin %10'unu ödemekle yükümlü olduktan başka, hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder". Çek keşide eden kimsenin, bu çekin karşılığı olan miktarı, ibraz süresi içerisinde muhatap banka nezdinde bulundurması zorunludur.” Yargıtay 12. H.D. 

2-Çek Anlaşması: 

Yukarıda belirttiğimiz kanun maddesinden anlaşılacağı üzere çekin düzenlenebilmesi için karşılığın yanında bir de çek anlaşmasının mevcudiyeti aranmaktadır. Çek anlaşması keşideci ile muhatap arasında yapılır ve şekil serbestisine tabidir. Hatta kanun anlaşmanın zımni olarak yapılabilmesine de müsaade etmiştir. Ne var ki Çek Kanunu’nun 2/3. Maddesi “Çek hesabı ilgilinin, vekilin veya yasal temsilcisinin imzası olmadan açılamaz.” şeklindeki ifadeleriyle TTK’nun aksine anlaşmanın yazılı yapılacağını hükme bağlamıştır. Çek anlaşmasının ardından keşideciye bir çek karnesi verilir.

ÖN ŞARTLARI TAŞIMAYAN ÇEK

TTK 780. Maddesi aşağıda değineceğimiz üzere çekin unsurlarını saymıştır. Bu zorunlu unsurları taşıyan bir çek karşılıklılık ve çek anlaşması şartlarını barındırmasa dahi çek vasfını koruyacaktır.

ÇEK ŞEKİL ŞARTLARI

Çekin Zorunlu Unsurları

TTK 780. Maddesi çekin zorunlu unsurlarını tek tek saymıştır. Bu unsurlar; 

1-Çek Kelimesi: Bir kambiyo senedinin çek olarak adlandırılabilmesi için senet metninde çek ibaresinin bulunması gerekir. 

2-Belirli bir bedelin ödenmesi için kayıtsız şartsız havale: Çekteki havale herhangi bir şarta bağlı olmamalıdır. Şayet çekin ödenmesi herhangi bir şarta bağlanırsa kambiyo senedi özelliğinin yitirilmesine sebep olacaktır. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi bir kararında “TTK'nun 780/1-b maddesine göre ( 6762 Sayılı Kanunun 692/3. maddesi ); çekin kayıtsız şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi içermesi şekil unsurlarından birisi olup, bu hususu içermeyen belgenin çek olarak kabul edilmesi imkanı bulunmamaktadır.” İfadelerini kullanmıştır. 

ÇEKTE BEDEL 

Çekte ödenmesi gereken bedel açıkça belirtilmelidir. Bedelin mutlaka TL cinsinden yazılması gerekmez. Bedel hem yazı hem rakam olarak yazılmış ve aralarında farklılık varsa (rakam ve yazı arasında) yazı ile yazılan bedel üstün tutulur. 

ÇEKTE FAİZ

Çeke faiz kaydı konulamaz şayet konulmuşsa yazılmamış sayılır. 

3-Muhatap:

Çekte muhatabın belirtilmesi zorunludur. Türk mevzuatına göre muhatap mutlaka banka olmalıdır. 

4-Ödeme Yeri: 

Çekte ödeme yerinin belirtilmesi zorunludur. Ödeme yerine ilişkin bir açıklığın bulunmaması halinde TTK 781/2 gereği muhatabın ticaret unvanının yanında gösterilen yer ödeme yeri sayılacaktır.

“Talep, kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz istemine dairdir.Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan bu alacaklar için 6098 Sayılı TBK'nın 89/1. ( 818 Sayılı BK'nın 73/1 ) hükmü uygulanmaz. Kambiyo senedi alacaklısı kendi yerleşim yerinde kambiyo senedine mahsus alacağı için ihtiyati haciz talebinde bulunamaz, ancak borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde, ödeme yerinde; çekte açıklık yoksa, muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer ödeme yeri sayılır. Muhatabın ticaret unvanı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde, çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir açıklık ve başka bir kayıt da yoksa, çek muhatabın merkezinin bulunduğu yerde ödeme yeri sayılır. ) ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.” Yargıtay 11. H.D 2014/6764 E. 

5-Düzenlenme Tarihi Ve Yeri: 

Çekte düzenlenme tarihi ve yerinin belirtilmesi zorunludur. Bu şartlar ibraz süresinin hesaplanmasında kullanılmaktadır. Düzenlenme yeri ve tarihini barındırmayan çekler geçerli kabul edilmeyecektir. Nitekim Yargıtay 12. Hukuk Dairesi bir kararında ‘’ 6102 Sayılı TTK'nun 780. maddesi uyarınca; düzenlenme yeri çekin şekli unsurlarındandır. Yine aynı Kanun'un 781/3. maddesi gereğince; düzenlenme yeri gösterilmemiş olan çek, düzenleyenin adı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır. Belirtilen sebeplerle çekin şekli unsuru olan düzenlenme yerinin, yetki sözleşmesi ile tespit edilen yer olarak kabulü mümkün değildir. Yukarıda açıklandığı üzere HMK'nun 77/1. maddesi gereğince itiraz eden borçlu ... yönünden Ankara İcra Müdürlüğü'nde takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. O halde mahkemece yetkiye itirazın reddi ile borçlunun sair şikayet ve itirazlarının esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.’’ şeklinde hüküm kurmuştur. 

Çekte tarih gün ay ve yıl olarak belirtilmelidir. Tarih rakam veya yazıyla belirtilebilir. Tarihin mümkün bir tarih olması şarttır. Yargıtay şubat ayı veya 31 gün çekmeyen aylarla ilişkili takvimde olmayan bir tarihin atılması halinde düzenleme tarihinin ayın son günü olarak kayda alınarak senedin geçerli olduğu görüşündedir. Tarihin çekin üzerinde olması yeterlidir. Yer olarak nereye yazıldığının bir önemi bulunmamaktadır. Yine çekin ileri tarihli düzenlenmesi çekin geçerliliğini etkilememektedir. 

Düzenlenme yeri açıkça gösterilmelidir. Düzenlenme yerinin açıkça anlaşılmak şartıyla kısaltılarak yazılması yargıtayca mümkün kabul edilmektedir. Bunun yanında birden fazla düzenlenme yeri bulunması halinde çek geçersiz sayılacaktır. Düzenlenme yerinin il,ilçe,köy, bucak gibi mülki bir yer olarak belirtilmesi gerekli ve yeterlidir. Cadde ismi kullanılması çekin geçersiz olmasına sebebiyet verecektir. 

Çekte Düzenlenme Yeri Açıkça Gösterilmezse Ne Olur? 

‘’ Düzenlenme yeri gösterilmemiş olan çek, düzenleyenin adı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.’’ TTK m. 781/3 

6-Düzenleyenin İmzası: 

Düzenleyenin imzası çekin geçerlilik şartlarındandır. Eksikliği halinde çek geçersiz sayılacaktır. İmza çekin ön yüzünde ve bütün metni kapsayacak şekilde olmalıdır. Keşidecinin adı ve soyadının bulunması gerekli değildir. 

ÇEKTE İMZA YETKİSİ

Kanun gerçek kişilerin temsilci aracılığıyla çek düzenlenmesini yasaklamıştır. Gerçek kişiler vekil aracılığıyla çek düzenleyemez. Tüzel kişilerde çeki şirketin yetkili temsilcisi imzalamalıdır. Yetkisi olmadığı halde çek imzalayan kişi çekten dolayı şahsen sorumlu olacaktır. Bu hususta Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin ‘’Dava; çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus takibin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, alacaklı tarafından hakkında takip yapılan borçlunun senet tanzim tarihi itibari ile keşideci konumunda olan şirketin yetkilisi olmadığı gibi adı geçen şirketin müşterek imza ile temsil edildiği dosya içerisinde mevcut belgelerden anlaşılmış olup tarafların da aksi yönde bir iddiası bulunmamaktadır. Alacaklı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde, borçlunun TTK'nun 678.maddesi uyarınca imzasından bizzat sorumlu olacağı ileri sürülmüş, yetkisiz temsil hükümleri gereği bizzat imzanın sahibi olduğu iddia edilen borçlu hakkında takip yapıldığı belirtilmiştir. Bu durumda temsil yetkisi olmadığı halde keşideci şirket adına senet imzalayan ve imza inkarında da bulunmayan muteriz borçlunun attığı imzadan dolayı şahsen sorumlu olacağı tabiidir. Yetkisiz temsilci sıfatıyla hareket eden borçlu, çekten dolayı keşideci sıfatıyla sorumlu olacağından, hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde, mahkemece borçlunun itirazının reddi gerekir.’’ şeklinde bir kararı mevcuttur.

ÇEK UNSURLARINDA EKSİKLİK

“780 inci maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet, ikinci, üçüncü ve dördüncü” fıkralarda yazılı haller dışında çek sayılmaz. 

(2) Çekte açıklık yoksa, muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer ödeme yeri sayılır. Muhatabın ticaret unvanı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde, çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir açıklık ve başka bir kayıt da yoksa, çek muhatabın merkezinin bulunduğu yerde ödenir. 

(3) Düzenlenme yeri gösterilmemiş olan çek, düzenleyenin adı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.’’ TTK Madde 781Kanun maddesinde çekin unsurlarının eksikliği hallerinin yaptırımları açıkça sayılmıştır. 

Biz de yukarıda çekin unsurlarını sayarken unsur eksikliği halinde yaptırımın ne olacağını ve nasıl bir yol izleneceğini belirtmiş olduğumuzdan ayrıca açıklama yapma gereği duymuyoruz.

AÇIK ÇEK NEDİR?

TTK 818. Maddesi poliçeye ilişkin düzenlemelerin çekler bakımından da uygulanacağına hükmetmiştir. Madde incelendiğinde görülecektir ki kanun koyucu çekte bulundurulması zorunlu bazı unsurların lehtar tarafından doldurulmasını mümkün kılmıştır.

Açık çek veya diğer bir adıyla beyaz çek unsurları tam olmayan çek anlamına gelmektedir. TTK’ da açık senette bulunması gereken asgari unsurlar bakımından herhangi bir kısıtlamaya yer verilmemiştir. Bu nedenle keşidecinin imzasının bulunması açık çek için yeterli görülmektedir.

TACİR ÇEKİ NEDİR?

Çek kanununun 1. Maddesi kanunun amaçları arasında kayıt dışı ekonominin denetim altına alınmasını saymıştır. Tacir olanlar ile olmayanların çeklerinin birbirinden ayrılması işbu maddedeki amacın gerçekleşmesinin sağlanmasına hizmet etmektedir. Ayrıca uygulamada tacir çeklerine duyulan güvenin daha fazla olduğu rahatlıkla gözlemlenecektir. Tacir çekleri ile tacir olmayanların çekleri arasındaki farklılıklar Çek Kanunu’nun 2/2, 2/3, 2/6. Maddelerinde düzenlenmiştir. İlgili maddeler; 

Çek Kanunu 2/2. Madde: ‘’Bankalar, çek hesabı açtırmak isteyenlerin yasaklılık durumuna ilişkin "Risk Merkezi ile adli sicil kayıtlarını ve" açık kimliklerini saptamak için fotoğraflı nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi örneklerini, yerleşim yeri belgelerini, vergi kimlik numaralarını, tacir olanların ayrıca ticaret sicili kayıtlarını, esnaf ve sanatkar olanların ise esnaf ve sanatkâr sicili kayıtlarını almak ve çek hesabının kapatılması hâlinde bunları, hesabın kapatıldığı tarihten itibaren on yıl süreyle saklamakla yükümlüdür. Yerleşim yeri yurt dışında bulunan kişiler, bankaya kendileri ile ilgili olarak Türkiye’de bir adres bildirmek zorundadır. Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması hâlinde, çek düzenleyenin bankaca bilinen adresleri, talebi hâlinde hamile verilir.’’ 

Çek Kanunu 2/3. Madde: ‘’Çek hesabı ilgilinin, vekilin veya yasal temsilcisinin imzası olmadan açılamaz. Çek hesabı açılmasını veya mevcut çek hesabından çek defteri verilmesini isteyen kişi, her defasında tacir veya esnaf ve sanatkâr olup olmadığı ve kendisi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı hususunda bankaya yazılı beyanda bulunur. Tüzel kişiler adına verilecek beyannamede ayrıca, tüzel kişinin yönetim organında görev yapan, temsilcisi olan veya imza yetkilisi olan kişilerin çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı belirtilir. "Muhatap banka; gerçek veya tüzel kişi adına açılması talep olunan çek hesaplarında bunların, sermaye şirketlerinde ayrıca yönetim organında görev yapanlar ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkililerinin çek hesabı açma yasağının bulunmadığı hususunu kontrol ederek, yasağın bulunmadığına ilişkin sorgulama sonucunu muhafaza eder. Bankalar çek hesabı açtıkları kişiler ile çek hesabı sahibi tüzel kişi ise hesap açılış tarihi itibarıyla tüzel kişi tarafından bildirilen işlem yetkililerini 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 780 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen sisteme kaydeder." 

Çek kanunu 2/6. Madde : ‘’Çek defterlerinin baskı şeklini belirleyen esaslar, Maliye Bakanlığı, Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliğinin görüşü alınarak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca Resmi Gazete’de yayımlanacak tebliğle düzenlenir. Tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek çekler ile hamiline düzenlenecek çekler, açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırılır. Hamiline düzenlenecek çekler için sadece bu çeklere ilişkin işlemlerin işlendiği ayrı çek hesapları açılır. Hamiline düzenlenecek çeklerde, hamiline çek defteri yapraklarının kullanılması gerekir. Çek yapraklarının üzerinde “hamiline” ibaresi matbu olarak yer alır.’’ Şeklindedir.

MAHSUP ÇEKİ NEDİR?

TTK 805. Maddesinde düzenlenmiş mahsup çek düzenleyenin çekin ön yüzüne ‘’ hesaba geçirilecektir’’ veya buna benzer bir ibareyi yazmak suretiyle düzenlediği çeke denir. Mahsup çeki çekin nakden ödenmesinin önüne geçilmesi amacına hizmet eder. 

‘’Bir çekin düzenleyeni veya hamili çekin ön yüzüne “hesaba geçirilecektir” kaydını veya buna benzer bir ibareyi yazarak çekin nakden ödenmesini önleyebilir. Bu takdirde çek, muhatap tarafından ancak hesaba alacak kaydı, takas, hesap nakli suretiyle kayden ödenebilir. Bu kayıtlar ödeme yerine geçer.’’ TTK 805/1

ÇEKTE SORUMSUZLUK KAYDI VE CİRO YASAĞI

TTK 685/1. Maddesi gereği çek üzerine ciranta tarafından ciro yasağı konulabilir. Ciro yasağı çekin kambiyo vasfını yitirmesine sebep olmaz. Böyle bir çekin düzenlenmesinde hukuken bir engel bulunmamaktadır. Ciro yasağı bulunan bir çekin alacağın temliki yolu ile devri ise mümkündür. Nitekim Yargıtay bir kararında ‘’ Ciro edilemez kaydı bulunan çekin ancak alacağın temliki yolu ile devri mümkündür. Bu durumda, çekin yüzünde bulunan ciro edilemez kaydı çekin kambiyo senedi niteliğini etkilemez ise de, ciro yoluyla devrini engeller.’’ Şeklinde belirtmiştir.

DÜZENLEYENİN SORUMLULUK KAYDI

Çekin üzerine düzenleyenin çekin ödenmemesinden sorumlu olmayacağına dair bir kayıt konulması halinde bu kayıt geçersiz olacaktır.